T.C. MALİYE BAKANLIĞI Milli Emlak Genel Müdürlüğü
Sayı: 22387626-300 (3313-0) 24347 06/10/2015
Konu: 2/B taşınmazlarının değerlendirilmesi. (YAZININ PDF HALİ:2015-24347)
DOSYA
İlgi: a) 07/02/2013 tarihli ve 4791 sayılı yazımız.
b) 07/10/2013 tarihli ve 38262 sayılı yazımız.
Bilindiği üzere; 6831 sayılı Orman Kanupunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların değerlendirilmesine yönelik hükümlerin de yer aldığı 6292 sayılı Kanun kapsamında 2/B taşınmazlarının satış dahil değerIendirme işlemleri yürütülmektedir,
Bu kapsamda, yapılan yazışmalar ve görüşmeler ile Bakanlığımıza verilen dilekçelerden 2/B taşınmazlarının değerlendirilmesine ilişkin bazı hususların açıklanması gerektiği anlaşılmıştır,
Buna göre;
1) 6292 sayılı Kanun kapsamında satış İşlemleri gerçekleştirilen ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre yapılan çalışmalar (yenileme çalışmaları) sonucunda tapu bilgileri ile yüzölçümleri değişen taşınmazlar açısından;
– Peşin satış yapılan taşınmazlarda (yada taksitli satış yapılarak bedelinin tamamı tahsil edilen taşınmazlarda) yüzölçümü değişikliği nedeniyle fazla yada eksik tahsil edilen bedelin kanuni faiziyle birlikte İade edilmesi yada tahsil edilmesi,
– Taksitli satış yapılan ve taksit ödemeleri devam eden taşınmazlarda (ipotek tesis edilenler dahil) yeniden kıymet takdiri yapılmaksızın ve yeni vade tarihleri oluşturulmaksızın taşınmazın yeni oluşan tapu bilgilerine göre yeni ödeme planı oluşturularak satış işlemlerinin tamamlanması gerekmekte olup satış işlemleri tamamlanırken daha önce tahsil .cdilcn bedellerin aktarılması ve muhasebe kayıtlarının uyarlanması,
Gerekmektedir.
3402 sayılı Kanun kapsamında yapılan yenileme çalışmaları sonucunda tapu bilgileri değişen taşınmazlara ilişkin kıymet takdir kararları, ödemc planları, taksit ödemeleri vs. bilgilerin yeni oluşan taşınmaz üzerine aktarılması mümkün olmadığından yüzölçümleri değişsin yada değişmesin yenileme çalışmaları sonucunda tapu bilgileri değişen taşınmazlara ilişkin düzenlenmesi gereken hak sahipliği belgesi, tahmin edilen bedel tespit raporu vb. belgelerin yeni oluşan tapu bilgilerine göre düzenlenmesi gerekmektedir,
Ayrıca, 3402 sayılı Kanun kapsamında yapılan yenileme çalışmaları sonucunda bahse konu taşınmazlarda meydana gelen değişikliklerin önceki kayıl bilgileri de işlenmiş olarak MEOP tarafından KBS I ye yeni bir ödeme planı olarak bildirilmesi durumunda, yenileme çalışmaları sonucunda oluşacak farkın envanter ve tahakkuk kayıtlarının KBS’den oluşturulabileceği ve yeni ödeme planına göre tahsilat kayıtlarının yapılabileceği hususunda Muhasebat Genel Müdürlüğü ile yapılan toplantı ve yazışmalar sonucunda fikir birliğine varılmış olup, konu hakkında çalışmalar (sistem çalışmaları) devam etmektedir.
2) 6292 sayılı Kanunun 6 ııcı maddesinin sekizinci fıkrasında; “Taksitli satışlarda kalan miktarı karşılayacak tutarda kesin ve taksitlendirmeye uygun süreli banka teminat mektubu verilmesi veya satışı yapılan taşınmazın üzerinde 22/1 1/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümleri uyarınca Hazine lehine kanuni ipotek tesis edilmesi hâlinde; taşınmaz, tapuda hak sahibi adına devredilir. … Düzenlenen hak sahipliği belgelerinin İdarece yazılı olarak tapu idaresine bildirilmesi üzerine, devir ve kanuni ipotek tapu siciline resen tescil edilir, İpotek tesis edilerek devredilen taşınmazların üçüncü kişilere satılması hâlinde borcun kalan tutarından alıcılar sorumludur. Bu hususta tapu kütüğünde gerekli belirtme yapılır, Hak sahibi adına mülkiyet devredilmeden yapılan taksitli satışlarda, hak sahibi tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda, tahsil edilen tutar hak sahibine aynen ve faizsiz olarak İade edilir.” şeklinde hüküm yer almaktadır,
Buna göre, hak sahiplerinin yükümlülüklerini yerine getirdikleri ve hak sahiplikleri sona ermediği müddetçe 2/B taksitli satış sözleşmesi inızalanclılçtan sonra dahi (hatta ödenen taksit bedelleri bulunsa bile) taşınmazın ipotek tesis edilerek devredilmesini istemeleri halinde laşınnnazın üzerinde kalan miktarı karşılayacak tutarda kesin ve taksitlendirmeye uygun süreli Hazine lehine kanuni ipotek tesis edilerek taşınırıaz tapuda hak sahibi adına devredilecektir.
Bu durumda, 345 sıra sayılı Tebliğin eki EK-6 Hak Sahipliği Belgesi kalan taksit bedeli kadar Hazine lehine kanuni ipotek tesis edilecek şekilde düzenlenerek Tapu Müdürlüğüne Tebliğ eki EK7/B yazının yazılması gerekmekledir.
Taksitli satış sözleşmesi imzalandıktan sonra hak sahiplerince akdi halefiyet tesis edilmek İstenilmesi halinde bu talepler kabul edilmeyerek istenilmesi halinde taşınmazın İpotek tesis edilerek kendilerine devredilebileceği hususunda hak sahiplerine bilgi verilecektir.
3) 2/B taşınmazlarının satışında; satış bedelinin tamamı peşin olarak ödenerek tapuda ferağ işlemleri tamamlananlar hariç, Hazinc lehine kanuni ipotek tesis edilerek taksitli satış yapılan ve taksit bedellerinin ödemesi (tahsilatı) devam edenler dahil olmak üzere hak sahiplerince satış işleminin iptal edilerek ödemiş oldukları bedellerin (başvuru ve peşinat bedeli ve/vcya taksit bedelleri ilc satış bedeli) İadesini talep etmesi halinde hak sahiplerinden ödemiş olduğu bedellerin faizsiz olarak kendisine İade edilip taşınmazın/tapunun koşulsuz olarak Hazineye verilmesine muvafakat ettiğine dair yazılı beyanı alınması ve taşınmazın teslim alınarak tapunun Hazineye iadesi sağlandıktan sonra hak sahiplerinin satış işlemi nedeniyle ödemiş oldukları bedellerin varsa ecrimisil mahsuplaşması dikkate alınarak kendilerine İade edilmesi uygun görülmüştür.
Ancak, satış bedelinin tamamı peşin olarak ödenerek tapuda ferağ işlemleri tamamlananlar ve İpotek tesis edilerek taksitli satışı yapılanlardan taksit bedellerinin ödemesi (tahsilatları) tamamlananlar İle taksitli satışlarda taksit bedellerinin ödenmesi tamamlanarak tapuda ferağ verilenler açısından satış yapılan hak sahiplerince satış işleminin iptal edilerek bedelin iade edilmesinin lalcp edilmesi halinde bu talepler yerine getirilmeyerek bedel iadesi yapılmayacaktır.
4) Bilindiği üzere, 6292 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde “(12) 1311 maddeye göre hak sahiplerine doğrudan satılması gereken taşınmazlardan hak sahiplerine satılmaz. Bu taşınmazların yerine istenilmesi hâlinde hak sahiplerine, hak sahibi oldukları (aşınmazın rayiç değerinc eşdeğer öncelikle aynı il sınırları içerisinde bulunan 2/B alanlarındaki taşınmaz, bu maddenin dördüncü fıkrasına göre hesaplanacak satış bedeli karşılığında doğrudan satılabilir, (14) Bu maddeye göre hak sahibi bulunmayan veya doğrudan satın almaya ilişkin hak sahipliği kalmayan taşınmazların tapu kütüklerinde yer alan 2/B, kullanıcı ve muhçlcsat belirtmeleri Maliye Bakanlığının talebi üzerine tapu idaresince terkin edilir ve bu taşınmazlar Maliye Bakanlığınca satış dâhil genel hükümlere göre değerlendirilir,” şeklinde,
Kanunun 7 nci maddesinde; “(3) Birinci fıkra kapsamında kalan taşınmazlardan tapuda Hazine adına tescilli olan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre içerisinde İdareye başvurmayan ilgililerin hakları bu süre sonunda sona erer, bu kişiler idareden başkaca talepte bulunamazlar, hak ve tazminat talep edemezler ve dava açamazlar. Bu taşınmazlardan Hazine adına tescilli olanlar idarece satış dâhil genel hükümlere göre değerlendirilir. (4) Bu maddeye göre İlgililerine iade edilmesi gereken taşınmazlardan … taşınmazlar ilgililerine iade edilmez. Bu taşınmazların yerine, idarece belirlenen ve ilgilileri çe itiraz ve dava konusu edilmeksizin kabul edilen rayiç bedelleri ödenebilir veya rayiç bedellerine uygun taşınmazlar verilebilir. şeklinde ve Kanunun 11 nci maddesinde; “(5) Hak sahibi bulunmayan taşınmazlar ile bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılmak üzere hak sahipleri veya ilgilileri tarafından süresi içerisinde başvuruda bulunulmaması veya başvuruda bulunulmasına rağmen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ya da gerekli şartları sağlayamaması sebebiyle doğrudan satılamamaları veya iade edilmemeleri sebepleriyle haklarında işlem yapılamayan taşınmazların tapu kütüklerinde yer alan 2/B, kullanıcı ve muhdesat belirtmeleri Maliye Bakanlığının talebi üzerinc tapu idaresince terkin edilir ve bu taşınmazlar Maliye Bakanlığınca genel hükümlere göre değerlendirilir” şeklinde hüküm yer almaktadır,
Konu hakkında, 345 sıra sayılı Tebliğde de; uygulama usul ve esasları belirtilmiş olup Tebliğin 16 ncı maddesinde; “(2) Hak sahibi bulunmayan taşınmazlar ile doğrudan salın alınmak üzere hak sahipleri tarafından süresi İçinde başvuruda bulunulmayan veya başvuruda bulunulmasına rağmen satış bedelini süresi içinde ödememek sureliyle yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle doğrudan salın alma hakları düşen ya da hak sahipliği koşullarının bulunmaması sebebiyle doğrudan satılması mümkün olmayan taşınmazların tapu kütüklerinde yer alan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönünde konulmuş belirtmeler ilç kullanıcı ve muhdesat belirtmelerinin terkini, bu hususların tespiti üzerine İdarece en geç otuz gün içinde tapu idaresinden talep edilecektir. şeklinde hüküm yer almaktadır.
Buna göre, hak sahibi olmayan ve hak sahipliği kalmayan 2/B taşınmazlarının, satılamayan ve İade edilemeyen 2/B taşınmazlarına karşılık olarak satılması ve verilmesi (iade) gerektiğinden Bakanlığımızca özel olarak talimat verilenler haricindeki 2/ B taşınmazlarının bu işlemler (karşılık taşınmaz işlemleri) bitmeden genel hükümlere göre değerlendirilmemesi (satış, kiralama, irtifak hakkı tesisi vb. işlemlere konu edilmemesi) gerekmektedir.
Ayrıca, başvuruda bulunmayan veya satış bedelini ödemeyenler açısından Kanunla süre verilme ihtimali bulunması ve satılamayan ve İade edilemeyen taşınmazların rayiç değerine karşılık taşınmaz satılması ve verilmesi işlemlerinin öncelikle gerçekleştirilmesi gerektiğinden (Bilindiği üzerc bu İşlemler Bakanlıkça sonuçlandırılacaktır); hak sahibi bulunmayan taşınmazlar ile doğrudan salın alınmak üzere hak sahipleri tarafından süresi içinde başvuruda bulunulmayan veya satış bedeli ödenmeyen taşınmazların tapu kütüklerinde yer alan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönünde konulmuş belirtmeler İle kullanıcı ve muhdesal belirtmelerinin karşılık taşınmaz İşlemleri tamamlanana kadar terkin edilmemesi gerekmektedir, Ancak, Kanunda ve Tebliğde yer alan hükümler kapsamında daha önce bahse konu belirtmelerin terkin edildiği taşınmazlar bulunması halinde bu taşınmazlarında MEOP sisteminde 2/ B olarak izlenmeye devam edilmesi ve karşılık taşınmaz İşlemlerinde değerlendirilmesi gerekmektedir,
5) 2/B taşınmazlarının bulunduğu 57 İl Valiliğine (Defterdarlık) gönderilen ilgi (a) yazımızda; 4 ‘Anılan Tebliğin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında; ‘3402 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesinde yer alan; Bunların dışında, tapu kütüğünde veya dosyasında taşınmazın satışa konu edilemeyeceğine dair bilgi ve belge bulunması durumunda satış işlemi gerçekleştirilmeyecektir.’ hükmü yer almaktadır, Yukarıdaki düzenlemelere ilaveten, ilgili İdarelerin üç aylık süre İçerisinde bildirilse dahi parsel bazında olmayan genel nitelikli (satış işlemi için parsel numarası belirtmeksizin idarelerinden izin alınması gerektiği, taşınmazların koordinatlarının bildirilmesinin istenildiği vb.) bildirimleri dikkate alınmayacaktır, Ancak, koordinatları veya sınırları net bir şekilde ilgili idarece bildirilen (örneğin. A köyünün tamamının birinci derece doğal sit alanında kaldığının bildirilmesi vb.) yerler satılmayacaktır.
Kanunun bildirim için belirttiği üç aylık sürenin bitiminden sonra da İlgili idarece Özcl kanun kapsamında kaldığı parsel bazında bildirilen taşınmazlar ile sınırları net bir şekilde bildirilen yerler satışa konu edilmeyecektir.” şeklinde talimat verilmiştir,
Diğer taraftan, İlgi (a) yazımızda; maden sahalarında kalan 2/B taşınmazlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından (Maden İşleri Genel Müdürlüğü) alman 12/09/2013 tarihli ve 57363 sayılı yazıda; Hazine taşınmazları ile ilgili hususların Madencilik Faaliyet Yönetmeliğinin 122. maddesinde belirtildiğinden bahisle Genel Müdürlüklerince verilen ruhsat alanlarında ruhsat sahiplerinin bilgilendirilmesi, verilmiş olan ruhsatların Kanunlardan gelen haklarının muhafaza edilmesi gerektiğinin belirtildiği bildirilmiş ve maden sahalarında kalan taşınmazların aynı zamanda 6292 sayılı Kanun kapsamında kalması halinde hak sahiplerinin başvımlarının 345 ve 355 sıra sayılı Tebliğlere göre işlemlerin yürütülmesi uygun görüldüğü belirtilmiştir.
Bu defa, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca (Maden İşleri Genel Müdürlüğü) işletme ruhsatı verilen sahada kalan 2/B taşınmazlarının 6292 sayılı Kanun kapsamında satışının mı yapılacağı yoksa 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında ruhsat sahibi şirketin tasarrufuna mı bırakılacağı hususunda tereddüte düşüldüğü Bakanlığımıza İletilmiştir.
İlgi (b) yazımızda belirtildiği üzere; Maden sahalarında kalan ve aynı zamanda 6292 sayılı Kanun kapsamında kalan taşınmazlarda anılan Kanuna göre hak sahiplerinin satış ve iade hakkı bulunduğundan Maden İşleri Genel Müdürlüğünce ruhsatlandırılan alanlarda kalan taşınmazların salış işlemlerine şartname düzenlenmeden ve tapu kütüğüne şerh konulmadan yalnızca ruhsat sahipleri bilgilendirilerek devam edilmesi, İl Özel İdarelerince nıhsatlanclırılan alanlarda kalan taşınmazların satış İşlemlerine İl Özel İdaresinin görüşü alınarak devam edilmesi gerekmektedir,
6) 6292 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi kapsamında süresi içinde satın alma başvurusu yapan ve İdarece yapılan değerlendirme sonucunda hak sahibi olduğu tespit edilerek kendisiyle taksitli satış sözleşmesi yapılan kişinin vefat etmesi halinde bu kişinin mirasçılarının murisle yapılan sözleşmede belirtilen şiireler İçerisinde miras hisseleri oranında ödemeleri gereken bedelleri ödemclcri ve yükümlülüklerini yerine getirmeleri durumunda işlemlerin miras hisselerine göre bu kişiler üzerinden devam ettirilmesi gerekmektedir.
Ancak, bu işlemler murisle yapılan sözleşmenin devamı niteliğinde olması gerekliğinden mirasçılar açısından yeniden vade tarihleri ve ödemc seçenekleri ilc hak sahipliğinin devri şeklinde değerlendirilmesi mümkün değildir,
7) Bilindiği üzere, 6292 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde; (2) 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 3 1/12/20 1 1 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilecek kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler (Ic hak sahibi sayılır, (3) Hak sahiplerinden ikinci fıkra kapsamında olanlar ise, güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde idareye başvurarak, bu taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını isteyebilirler.’ şeklinde hüküm yer almaktadır. (345 sıra sayılı Tebliğin 5 nci maddesinde de bu husus açıklanınıştır,)
Ayrıca, Bilindiği üzere, 10/01/2013 tarihli ve 28524 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2012/4 146 Karar Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının I İnci maddesinde; 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun, “(2) 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonar düzenlenen güncelleme listelerine veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre 2/B alanlarındaki taşınmazların kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerin başvuru süresi iki ay uzatılmıştır.” şeklinde hüküm yer almaktadır,
Buna göre, 6292 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenen güncelleme listelerinc veya kadastro tutanaklarına ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına (Bakanlar Kurulu Kararının yayımlandığı tarihten sonra dahi olsa) göre oluşturulan tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre 2/B alanlarındaki taşınmazların kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişilerin başvuru süresi 10 ay olmuştur.
Diğer taraftan, bilindiği üzere 683 1 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlara ilişkin 09/07/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 583 1 sayılı Kanunla değişik Ek Madde 4 gereğinçc fiili kullanım kadastrosu ve daha önce kadastroya tabi tutularak tescili yapılanların güncelleme çalışmaları ile bu çalışmalar sonucunda oluşturulan taşınmazların 6292 sayılı Kanun kapsamında değerIendirilme İşlemleri devam etmektedir.
Bu kapsamda, Orman Genel Müdürlüğü tarafından ülkemiz genelinde 683 1 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 2896 sayılı ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2/B maddeleri uygulamaları yapılmış, ancak, 583 1 sayılı Kanuna (3402 sayılı Kanun Ek 4 üncü maddesi) göre kullanım kadastrosu yapılmamış birimlerin tespit edilerek Bakanlığımıza bildirilmesi üzerine bu yerlerin 583 1 sayılı Kanun çalışmalarına dahil edilmesi, bu husus da mahalline gerekli talimatın verilmesi ve yapılan işlemler sonucundan Bakanlığımıza da bilgi verilmesi 23/07/20 1 5 tarihli ve 18885 sayılı yazımızla Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden istenilmiştir.
Buna göre, 3402 sayılı Kanunun Ek 4 üncü maddesinc göre kullanım kadastrosu yapılan yerlerin takip edilerek bu çalışmalara ve sonucuna ilişkin ilgililerin ve kam 110 yun u n bilgilendirilmesi ve başvuruların zamanında yapılmasının sağlanması gerekmektedir.
8) Muhasebat Genel Müdürlüğünün 13/04/2015 tarihli ve 37 16 sayılı yazısında; 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılacak olan 2/B alanlarının envanter, tahakkuk ve tahsilat kayıtları FIYS-MEOP entegrasyonu ile yapılmakta olduğu, buna göre taksit bedelleri hak sahipleri tarafından muhasebe birimleri veznelerine veya muhasebe biriminin banka hesabına yatırılarak ödenebildiği, muhasebe birimleri veznelerince vadesi geçmiş taksit bedelleri tahsil edilirken, MEOP’tan anlık olarak yapılan sorgu sırasında gecikme faizi tutarı da ekrana geldiği ve tahsilatların buna göre yapılmakta olduğu, kısmı tahsilata İzin verilmediği, Genel Müdürlüklerine intikal eden bilgilerden, bazı hak sahiplerinin vadesi geçmiş olduğu halde taksit tutarının sadece anaparasını muhasebc biriminin banka hesabına yatırdığı, yatırılan tutarın gecikme faizli tutardan küçük olması nedeniyle taşınmazın taksitine mahsup edilemediği için hak sahibi adına emanet hesabına alındığı ve bu tür durumlarda geriye doğru gecikme faizi hesabına ilişkin tereddütler oluştuğu bildirilerek (örneğin; son ödeme tarihi 30/06/2014 olan I .000 TL’lik taksit 01/07/2014 tarihinde banka aracılığıyla tahsil edildiği, ancak bir günlük gecikme faizi olmaksızın tahsil edilen tutarın MEOP ‘dan yapılan ödeme planı bilgisine göre (gecikme; faizli tutar) 1-1 YS sisteminden borca mahsup edilemediğinden hak sahibi adına emanet hesabına alımlığı, hak sahibinin 1 0/07/2014 tarihi itibariyle durumdan haberdar edildiği ve 1 1/07/20 14 tarihinde gecikme faizini ödemek. üzere muhasebe birimine geldiği) bu ve benzeri durumlarda gecikme faizınin, hak sahibinin gecikme faizini ödemek İçin geldiği 11/07/2014 tarihi İtibariyle Illi yoksa anaparanın geç yatırıldığı 01/07/20 1:1 tarihi itibariyle mi hesap edileceği hususunda tereddüt oluştuğu belirtilerek MEOP-HYS entegrasyonunda yapılacak güncellemelere esas olmak üzere, gecikme faizinin hesabında hangi tarihin esas alınacağı hususunun bildirilmesi İstenilmiştir,
Bilindiği üzere, 6292 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasında; “Peşin satışlarda satış bedelinin tamamını, taksitli satışlarda ise peşinatı veya taksitleri vadesinde ödememek suretiyle yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin doğllldan satın alma hakları düşer. Ancak, taksitli salışlarda, taksit süresinin sonuna kadar ödenmek kaydıyla taksitlerden ikisinin vadesinde ödenmemesi yükümlülüklerin ihlali anlamına gelmez. Vadesinde ödenmeyen taksit tutarlarına 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinc göre belirlenen oranda gecikme zammı uygulanır.” şeklinde hüküm yer almaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde; “Gecikme Zammı, Nispet ve Hesabı:
Madde 51- Amme alacağının ödeme müddeti İçinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı % 4 oranında gecikme zammı tatbik olunur. Ay kesirlerine isabet eden gecikme zammı günlük olarak hesap edilir, [(3) 19/1 0/2010 tarihli ve 27734 sayılı Resmi Gazete’cle yayımlanan 12/10/2010 tarihli ve 2010/965 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Kararın I inci maddesiyle, birinci fıkrada yer alan gecikme zammı oranı her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere %1,40 olarak belirlenmiştir.]
Gecikme zammı birmilyon liradan az olamaz.
Gecikme zammı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan vergi ziya: cezalarında bu madde uyarınca belirlenen oranda, mahkemeler tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan amme alacaklarında İse bu oranın yarısı ölçüsünde uygulanır. Bunların dışındaki ceza mahiyetinde olan anımc alacaklarına gecikme zannını tatbik edilmez.
Bakanlar Kurulu, gecikme zammı oranlarım aylar itibarıyla topluca veya her ay için ayrı ayrı, yüzde onuna kadar indirmeye, gecikme zammı oranı ile gecikme zamı-ı-ıı asgari tutarını iki katına kadar artırmaya, ayrıca gecikme zammı oranını aylar itibarıyla farklı olarak belirlemeye ve gecikme zammını bileşik faiz usulüyle aylık, üç aylık, allı aylık veya yıllık olarak hesaplatmaya yetkilidir.” şeklinde hüküm yer almaktadır,
Buna göre, 2/B taksit bedellerinin (taksitlerden ikisinin) ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde ödenmeyen kısmına bu bedellerin ödendiği güne kadar gecikme zammı uygulanarak tahsil edilmesi gerekmektedir, Ancak, bu durumda ödenmeyen taksit bedellerinin (anaparanın) ödendiği günden itibaren (emanet hesabında izlense dahi) gecikme zammı hesaplanmaması ve gecikme zammına gecikme zammı (bileşik faiz) uygulanmaması gerekmektedir,
Bu husus, 21/05/2015 tarihli ve 12736 sayılı yazımızla Muhasebat Genel Müdürlüğünc bildirilmiş olup hak sahipleri ve ilgililer bu konuda bilgilendirilerek varsa emanet hesabında bu şekilde bekleyen paraların (taksit ödemelerinin) gecikme zamlarının tahsil edilerek muhasebeleştirilmesinin sağlanması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini ve İlçelerinizin de (Malmüdürlüğü) bilgilendirilerek gereğinin yapılmasını rica ederim
H. Abdullah KAYA
Bakan A. Genel Müdür
Yazının PDF hali için tıklayınız
Bir Cevap Yazın