MİLLİ EMLAK GENEL TEBLİĞİ (Sıra No: 297)
Kaynak | Maliye Bakanlığı |
Resmi Gazete Tarihi | 03.08.2005 |
Resmi Gazete Numarası | 25895 |
Bu Tebliğ, 22.06.2006 tarihli ve 26206 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 299 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmıştır.
03.05.2005 tarihli ve 25804 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 20.04.2005 tarihli ve 5334 sayılı Mera Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi ile, 25.02.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3 üncü maddesi;
“Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar plânları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan yerlerin ot bedeli alınmaksızın tahsis amacı değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak, bu nitelikteki taşınmazlardan ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescilleri bedel talep edilmeksizin aynen devam eder. Bunlar hakkında Hazinece dava açılmaz, açılmış davalardan vazgeçilir. Hazinece bu nitelikteki taşınmazlar hakkında ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları aleyhine açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline veya mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır.
Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken doğrudan gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin Hazinece açılan davalardan, taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Bu hüküm, henüz dava açılmamış taşınmazlar hakkında da uygulanır. Evvelce açılan davalarda Hazine adına tesciline veya mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen ve kesinleşen kararlara konu olan bu nitelikteki taşınmazların tapuları da talep etmeleri halinde aynı esaslara göre önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir.”
şeklinde değiştirilmiştir.
Yapılan bu değişiklik hakkında aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
A-Bu Maddenin Uygulanacağı Meralar:
Bu maddenin uygulanması için, ilgili meranın şu şartları taşıması gerekmektedir:
a) Meranın, maddede yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunması gereklidir. Bu tarih itibariyle köy sınırları içerisinde bulunan veya bu tarihten sonra belediye ve mücavir alan sınırları içerisine alınan meralarda bu madde hükümleri uygulanmayacaktır.
b) Meranın, 01.01.2003 tarihinden önce kesinleşmiş imar planı içerisinde kalması gereklidir. Bu tarihten sonra imar planı içerisine alınan veya imar planı bulunmayan yerlerdeki meralarda, bu madde hükümleri uygulanmayacaktır. İmar planından maksat, her tür ve ölçekteki plan, yani nazım, uygulama veya mevzi imar planıdır.
c) Meranın, yerleşim yeri olarak işgal edilmesi, yani bu şekilde kullanılması, yerleşim ve işgal durumunun da, 5334 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihinden önce olması gereklidir. Bu tarihten sonra işgal edilerek yerleşim yeri olarak kullanılan meralarda, bu madde hükmü uygulanmayacaktır.
d) Meranın, mera olarak kullanımının teknik açıdan mümkün olmaması gereklidir. Bu husus, 4342 sayılı Mera Kanununda belirtilen mera komisyonunca tespit edilir.
Yukarıda belirtilen dört temel şartı taşıyan meralar, 4342 sayılı Mera Kanununda öngörülen ot bedeli alınmaksızın bu madde uyarınca Hazine adına tescil edilecektir.
B-Kamu Tüzel Kişileri Hakkında Yapılacak İşlemler
Yukarıda belirtilen şartları taşıyan meralardan, belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olan meralar, bu kurum ve kuruluşların mülkiyetine bırakılacaktır. Bu taşınmazlar için kamu tüzel kişilerinden herhangi bir bedel alınmayacaktır. Anılan maddenin bedelli devri düzenleyen ikinci fıkrasında; “… Hazine adına tescil edilmesi gerekirken doğrudan gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş …” ifadesi kullanılarak, bedelli devir, gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına doğrudan yapılan tescillere münhasır kılındığından, kamu tüzel kişilerince üçüncü şahıslara satışı yapılarak mülkiyeti devredilmiş taşınmazlardan da bedel alınmayacaktır. Burada temel şart, meranın 5334 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle Hazine adına tescil edilmemiş olmasıdır.
Burada şu durumlar söz konusu olabilir:
a) Hazinece tapu iptali ve tescil davası açılmış ve bu dava halen derdest olabilir.
b) Hazinece henüz tapu iptali ve tescil davası açılmamış olmakla birlikte, dava açılabilir durum söz konusu olabilir.
c) Hazinece açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiş ve karar kesinleşmiş olmakla birlikte, 03.05.2005 tarihi itibariyle bu karar uygulanmamış (tapuda infaz edilmemiş) olabilir.
d) Hazinece açılan tapu iptal davası sonunda, taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiş olmakla birlikte 03.05.2005 tarihi itibariyle bu karar uygulanmamış (tapuda infaz edilmemiş) olabilir.
e) İlgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından, tapudaki kayda güvenen iyi niyetli üçüncü şahıslara taşınmazın satışının yapılmış olması nedeniyle, Hazinece bu kamu tüzel kişilikleri aleyhine tazminat davası açılmış ve bu dava halen derdest olabilir ya da henüz açılmamış olmakla birlikte dava açılması gereken durum söz konusu olabilir.
Yukarıda (A) Bölümünde belirtilen şartlar mevcut ise, bunlar hakkında dava açılmayacak, açılmış davalardan ise vazgeçilecek, dava açılmış ve dava sonunda karar verilerek bu kararlar kesinleşmiş ise, bu kararlar infaz edilmeyecektir.
03.05.2005 tarihinden önce Hazine adına tescil edilmiş meralar ile mera olarak sınırlandırılmış yerlerde, bu hükümler uygulanmayacaktır.
C-Gerçek Kişilerle Özel Hukuk Tüzel Kişileri Hakkında Yapılacak İşlemler
a) Devredilebilecek Taşınmazlar
Gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerine devredilebilecek meraların da, yukarıda (A) bölümünde belirtilen şartları taşıması gerekmektedir.
Bu taşınmazlarla ilgili şu durumlar olabilir:
1) Hazinece dava açılmış olabilir.
2) Hazinece dava açılmasını gerektirir durum olabilir.
3) Hazinece açılan dava sonucunda, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiş, bu karar kesinleşmiş ve Hazine adına tescil işlemi yapılmış olabilir.
4) Hazinece açılan dava sonucunda, taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş, bu karar kesinleşmiş ve taşınmaz özel siciline yazılmış olabilir.
Her dört durumda da, bu hüküm uygulanabilir.
b) Devredilebilecek Kişiler
Bu taşınmazlar, Hazinece dava konusu edilmeden önce, tapulama veya kadastro tutanaklarında tespit maliki olarak gösterilen gerçek kişilere, bunların kanuni mirasçılarına ve özel hukuk tüzel kişilerine bedeli karşılığında devredilebilir. Kanunda akdi mirasçılardan söz edilmediği için, bunlara taşınmaz devri yapılmayacaktır.
c) Bedelin Hesaplanması
Bu taşınmazların bedelleri, Kanuna göre emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısıdır. Emlak değeri, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre hesaplanacaktır. Rayiç değer ise, Hazine taşınmazlarının satışına yetkili satış komisyonu tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile bu Kanunun 74 üncü maddesine göre çıkarılan Yönetmelik hükümlerine göre belirlenecektir.
d) Bedelin Tahsili
Kanunda taşınmazların bedelinin ödenmesi şart koşulduğundan, bu bedel peşin olarak tahsil edilecektir. Bu nedenle, bu taşınmazlarla ilgili olarak dava açmama, davadan vazgeçme ve devir işlemlerinin yapılması, bu bedelin ödenmesine bağlıdır.
e) Uygulamanın Talebe Bağlı Olması
Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında, uygulamanın talebe bağlı olarak yapılması öngörülmüştür. Bu nedenle, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine, talep halinde, bedeli karşılığında taşınmaz devredilebilecektir.
Ancak, Hazinece dava açılması gereken durumlarda, dava açılmadan önce, ilgililere yazılı tebligat yapılarak, bu maddeden yararlanmak isteyip istemediğinin sorulması ve verilecek otuz (30) günlük sürede talep olmaması halinde, dava açılması gerekecektir.
D-Tebliğin Uygulanması Konusunda Yetki
Bu Tebliğin uygulanması yetkisi, il defterdarlıklarına aittir. Malmüdürlükleri, bu Tebliğle ilgili konularda, il defterdarlıklarının uygun görüşünü alacaklardır.
E-Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
20.11.2004 tarihli ve 25646 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 287 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin, 27.05.2004 tarihli ve 5178 sayılı Kanunla, Mera Kanununa eklenen geçici 3 üncü maddeyle ilgili ilk sekiz paragrafı yürürlükten kaldırılmıştır.
Tebliğ olunur.
Bir Cevap Yazın