(Sıra No: 314) (Resmi Gazete T/S: 29.08.2007/26628)
(Açıklama kısmı değişik: 06.02.2018/381 sayılı GT)[1] 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.
A – Maddenin uygulanacağı mera, yaylak ve kışlaklar
Mera, yaylak ve kışlakların bu madde kapsamında değerlendirilebilmesi için aşağıda belirtilen şartları taşıması gerekmektedir:
a) Meraların 3/5/2005 tarihi, yaylak ve kışlakların ise 20/6/2007 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunması gereklidir. Bu tarihler itibariyle köy sınırları içerisinde bulunan veya bu tarihten sonra belediye ve mücavir alan sınırları içerisine alınan mera, yaylak ve kışlaklarda bu madde hükümleri uygulanmayacaktır.
b) Mera, yaylak ve kışlakların 1/1/2003 tarihinden önce kesinleşmiş imar planı içerisinde kalması gereklidir. Bu tarihten sonra imar planı içerisine alınan veya imar planı bulunmayan yerlerdeki mera, yaylak ve kışlaklarda bu madde hükümleri uygulanmayacaktır. İmar planından maksat her tür ve ölçekteki plan, yani nazım, uygulama veya mevzi imar planıdır. İmar planlarında, mera, yaylak ve kışlak olarak korunacak alanda kalan taşınmazlar, madde kapsamında değerlendirilmeyecektir.
c) Mera, yaylak ve kışlakların, yerleşim yeri olarak işgal edilmesi, yani bu şekilde kullanılması, yerleşim ve işgal durumunun da 1/1/2003 tarihinden önce olması gereklidir. Bu tarihten sonra işgal edilerek yerleşim yeri olarak kullanılan mera, yaylak ve kışlaklarda, bu madde hükmü uygulanmayacaktır. Bu maddenin uygulanmasında “yerleşim yeri” kavramı; konut, konaklama, turizm, sanayi, askeri ve benzeri amaçlar için kullanılmak üzere planlanarak yapılaşmış veya eskiden beri bu amaçlarla kullanılan şehir, kasaba ve beldelerin üzerinde yapılaşma bulunan yerleşik alanlarını ifade etmektedir. (Ek cümle: 06.02.2018/381 sayılı GT) Yerleşik alan içinde kalan ancak üzerinde yapılaşma olmayan parseller de bu kapsamda değerlendirilir.
ç) Bu nitelikteki taşınmazların mera, yaylak ve kışlak olarak kullanımının teknik açıdan mümkün olmaması gereklidir. Bu husus, Mera Kanununda belirtilen mera komisyonunca tespit edilecektir.
Yukarıda belirtilen dört temel şartı birlikte taşıyan mera, yaylak ve kışlaklar, Mera Kanununda öngörülen ot bedeli alınmaksızın bu madde uyarınca Hazine adına tescil edilecektir.
B – Kamu tüzel kişileri hakkında yapılacak işlemler
Mera Kanununun değişik geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; yukarıda belirtilen şartları taşıyan mera, yaylak ve kışlaklardan, belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olan taşınmazlar, bu kurum ve kuruluşların mülkiyetine bırakılacaktır. Bu taşınmazlar için kamu tüzel kişilerinden herhangi bir bedel alınmayacaktır. Buradaki temel şart, meraların 3/5/2005 tarihi, yaylak ve kışlakların ise 20/6/2007 tarihi itibariyle belediyeler ile diğer kamu kurum ve kuruluşları adına tescilli olmasıdır.
Yukarıda (A) bölümünde belirtilen şartların tamamının gerçekleşmiş olması kaydı ile; bu nitelikteki taşınmazlar hakkında açılacak davalar ile Hazinece açılan ve halen derdest olan davalardan vazgeçilecek, açılan davalar sonucunda bu nitelikteki taşınmazların Hazine adına tesciline ya da özel siciline yazılmasına ilişkin olarak mahkemelerce verilen kararlar infaz edilmeyecektir.
3/5/2005 tarihinden önce Hazine adına tescil edilmiş ya da mera olarak sınırlandırılmış taşınmazlar ile 20/6/2007 tarihinden önce Hazine adına tescil edilmiş ya da yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmış taşınmazlar hakkında bu hükümler uygulanmayacaktır.
Ayrıca, bu hükümler, mülkiyetin tespiti amacıyla açılan ve 29/6/1938 tarihli ve 3533 sayılı Kanuna göre tahkim yolu ile görülen davalar sonucunda tapu kütüklerinin malik haneleri boşaltılan ve bu tarihler itibariyle belediyeler ile diğer kamu kurum ve kuruluşları adına tescilli olmayan taşınmazlar hakkında da uygulanmayacaktır.
C – Gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişileri hakkında yapılacak işlemler
a) Devredilebilecek taşınmazlar
Yukarıda (A) bölümünde belirtilen şartların tamamının gerçekleşmiş olması ve Mera Kanununun değişik geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen bedelin ilgililerince Hazineye ödenmiş olması kaydı ile; bu nitelikteki taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş olanlar hakkında açılacak davalar ile Hazinece bu kişiler aleyhine açılan ve halen derdest olan davalardan vazgeçilecek, açılan davalar sonucunda bu nitelikteki taşınmazların Hazine adına tesciline ya da mera, yaylak ve kışlak vasfı ile özel siciline yazılmasına ilişkin olarak mahkemelerce verilen kararlar infaz edilmeyecek, infaz yapılmış ise, Hazine adına tescilli taşınmazlar doğrudan, özel siciline yazılmış olan taşınmazlar ise vasıfları kaldırılarak Hazine adına tescilleri sağlandıktan sonra ilgililerine devredilecektir.
b) Devredilebilecek kişiler
Bu nitelikteki taşınmazlar; geçerli bir hukuki işlemle bu taşınmazları edinen (mülga ibare: 06.02.2018/381 sayılı GT)[2] gerçek kişilere, bunların kanuni mirasçılarına ve özel hukuk tüzel kişilerine bedeli karşılığında devredilebilecektir. Mera Kanununun değişik geçici 3 üncü maddesinde akdi mirasçılardan söz edilmediği için, bunlara taşınmaz devri yapılmayacaktır.
c) Bedelin hesaplanması
Bu nitelikteki taşınmazların bedelleri, Mera Kanununun değişik geçici 3 üncü maddesine göre emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısıdır. Emlak değeri, 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre hesaplanacaktır. Rayiç değer ise, Hazine taşınmazlarının satışına yetkili satış komisyonu tarafından 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile bu Kanunun 74 üncü maddesine göre çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenecektir.
ç) Bedelin tahsili (Bu bölüm 332 sayılı MEGT ile değiştirilmiştir)[3]
Mera Kanununun değişik geçici 3 üncü maddesinde; taşınmazların bedelinin ödenmesi şart koşulduğundan ve bu taşınmazlarla ilgili olarak dava açmama, açılmış davalardan ve mahkemece verilen ve infaz edilmeyen kararların infazından vazgeçme veya devir işlemlerinin yapılması bedelin tamamının ödenmesine bağlı olduğundan, bu işlemler; bu taşınmazların bedelinin peşin ödenmesi halinde hemen, taksitle ödenmesi halinde ise; taksit tutarlarının tamamının ödenmesi veya kalan taksit tutarları ile bunların kanuni faizlerini karşılayacak miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu verilmesi ya da Hazine lehine ipotek tesis edilmesi halinde yapılacaktır.
Bu madde kapsamında yapılan özel nitelikli satışlardan elde edilecek gelirlerden 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre belediyelere pay verilmeyecek ve 20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununa göre oluşturulan fon hesabına pay aktarılmayacaktır.
d) Uygulamanın talebe bağlı olması
Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında, uygulamanın talebe bağlı olarak yapılması öngörülmüştür. Bu nedenle, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine, talep halinde ve bedeli karşılığında taşınmaz devredilebilecektir.
Ancak, Hazinece dava açılması gereken durumlarda, dava açılmadan önce ilgililere yazılı tebligat yapılarak, bu maddeden yararlanmak isteyip istemediğinin sorulması ve verilecek otuz günlük sürede talep olmaması halinde, dava açılması gerekmektedir.
e) (Ek: 06.02.2018/381 sayılı GT) Maddenin dördüncü fıkrası gereğince yapılacak uygulama
Maddenin birinci fıkrasında nitelikleri belirtilen taşınmazları belediyeler, il özel idareleri veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarından bedeli karşılığında satın alan gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri ile bunların kanuni ve akdi haleflerinden bedel istenilmeyecektir.
Bu taşınmazlar hakkında dava açılmayacak, devam eden davalardan vazgeçilecek, açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda infaz edilmeyen kararlar uygulanmayacaktır.
Kesinleşen kararlar gereğince doğrudan tapuda Hazine adına tescil edilen veya mera özel siciline yazılan fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre meralık vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olanların tapuları da talep etmeleri halinde bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilecektir.
Ç – Maddenin üçüncü fıkrası gereğince yapılacak uygulama
Bu fıkra; maddenin birinci fıkrasında nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken sadece belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra Mera Kanunu hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen (ek ibare: 06.02.2018/381 sayılı GT)[4] taşınmazlar ile doğrudan Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar hakkında uygulanacaktır.
Bu fıkra gereğince uygulama yapılabilmesi için, bu nitelikteki taşınmazların herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmaması, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmemesi ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olması gereklidir.
(Bu fıkra 332 sayılı MEGT ile değiştirilmiştir)[5] Bu nitelikteki taşınmazların tahsis tarihindeki arsa değerlerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce yukarıda (C) bölümünün (ç) alt başlıklı alt bölümünde belirtilen şekilde peşin veya taksitli olarak Hazineye ödenmesinden sonra, yine aynı alt bölümde belirtilen şekilde bu taşınmazların adlarına tahsis yapılan gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerine devirleri yapılacaktır.
D – 4342 sayılı Mera Kanununun 14 üncü maddesi gereğince yapılacak tahsis amacı değişikliği işlemleri
27/5/2004 tarihli ve 5178 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanununun 14 üncü maddesinde yapılan değişikliğe göre; mera vasıflı taşınmazlardan maddede sayılan yerlerin tahsis amacının ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine valilikçe değiştirilmesi ve vasıf değişikliği gerçekleştirilen bu taşınmazların tescillerinin Hazine adına, vakıf meralarının tescillerinin ise vakıf adına yapılması gerekmektedir.
Mera Kanununun 14 üncü maddesinin son fıkrasında; harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarının tahsis amacı değişikliğinde de bu madde hükmünün uygulanacağı belirtildiğinden; bu yerlerin tahsis amacı değişikliği işlemlerinin de, yukarıda belirtilen şekilde yapılması ancak, Mera Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca; mera, yaylak ve kışlakların vasıf değişikliği işlemleri sırasında yirmi yıllık ot geliri esas alınarak komisyonca tespit edilen ücretin, bu taşınmazların vasıf değişikliği işlemlerinde ödenmemesi gerekmektedir.
E – Uygulama
Bu Tebliğin uygulaması il defterdarlıkları tarafından yapılır. Malmüdürlükleri, bu Tebliğle ilgili konularda, il defterdarlıklarının uygun görüşünü alırlar.
F – Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
10/8/2005 tarihli ve 25902 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlığımızın 299 Sıra Sayılı Milli Emlak Genel Tebliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Tebliğ olunur.
- Değişiklikten önceki şekli: “20/6/2007 tarihli ve 26558 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3/6/2007 tarihli ve 5685 sayılı Mera Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi ile; 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3 üncü maddesinde yer alan “mera” ibarelerinden sonra gelmek üzere”, yaylak ve kışlak” ibareleri eklenmiş, ikinci fıkrasındaki “Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken” ifadesinden sonra gelen “doğrudan” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve madde sonuna bir fıkra eklenmek suretiyle bu madde;”Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1/1/2003 tarihinden önce kesinleşen imar plânları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera, yaylak ve kışlak olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan yerlerin ot bedeli alınmaksızın tahsis amacı değiştirilerek Hazine adına tescilleri yapılır. Ancak, bu nitelikteki taşınmazlardan ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescilleri bedel talep edilmeksizin aynen devam eder. Bunlar hakkında Hazinece dava açılmaz, açılmış davalardan vazgeçilir. Hazinece bu nitelikteki taşınmazlar hakkında ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları aleyhine açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır.Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin Hazinece açılan davalardan, taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Bu hüküm, henüz dava açılmamış taşınmazlar hakkında da uygulanır. Evvelce açılan davalarda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen ve kesinleşen kararlara konu olan bu nitelikteki taşınmazların tapuları da talep etmeleri halinde aynı esaslara göre önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına devredilir.Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlığın görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca belirlenir.”şeklini almıştır.Bu düzenleme doğrultusunda, 4342 sayılı Mera Kanununun değişik geçici 3 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.” ↑
- Mülga ibare: “yapı sahibi” ↑
- Bölümün değişiklikten önceki şekli:ç) Bedelin tahsiliMera Kanununun değişik geçici 3 üncü maddesinde, taşınmazların bedelinin ödenmesi şart koşulduğundan, bu bedel peşin olarak tahsil edilecektir. Bu nedenle, bu taşınmazlarla ilgili olarak dava açmama, davadan vazgeçme ve devir işlemlerinin yapılması bedelin tamamının ödenmesine bağlıdır.Bu madde uyarınca yapılan özel nitelikteki satışların 29/6/2001 tarihli ve 4706 Kanun kapsamında değerlendirilmesi doğru olmadığından, bu satışlardan elde edilen gelirlerden 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre belediyelere pay verilmeyecek ve 20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununa göre oluşturulan fon hesabına pay aktarılmayacaktır. ↑
- Eklenen ibare: “taşınmazlar ile doğrudan Hazine adına tesciline karar verilen” ↑
- Fıkranın değişiklikten önceki şekli: “Bu nitelikteki taşınmazların tahsis tarihindeki arsa değerlerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesinden sonra, bu taşınmazların adlarına tahsis yapılan gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerine devirleri yapılacaktır.” ↑
Bir Cevap Yazın