Mülga 2613 ve 766 Sayılı Kanunlarla Hazine Adına Tescil Edilen Miktar Fazlalıklarının İlgililerine Devrine Dair Kanun
Kanun Numarası: 4072, Kabul Tarihi: 16.12.1995, Resmi Gazete T/S: 19.12.1995/22207
Bu Mevzuatta Değişiklik Yapan Mevzuatın T/S: 09.03.1995/4088 29.06.2001/4707
Fazlalıkların Devri
Madde 1- Hazinenin mülkiyetinde iken herhangi bir nedenle ve yolla mülkiyetinden çıkmış ya da başka Yasaların kapsamı içinde kalan yerler ile üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilen yerler hariç olmak üzere;
26.07.1972-09.10.1987 tarihleri arasında mülga 2613 ve 766 sayılı Yasalar gereğince miktar fazlası olarak Hazine adına tescil edilmiş taşınmaz mallar senetsizden tescil edilen kısımlar dâhil olmak üzere 21.6.1989 tarih ve 3402 sayılı Yasanın 14 üncü maddesindeki miktarlara kadar olan kısmı, kadastro tutanağı, komisyon kararı veya mahkeme ilamı ile belgelendirilmek koşuluyla zilyedine veya mirasçılarına 2.7.1964 tarih ve 492 sayılı Harçlar kanununun 63 üncü maddesine göre hesaplanacak değer üzerinden devredilir. Zilyede verilecek taşınmaz mal üzerinde, yukarıda sayılan belgelerde gösterilmiş muhtesat var ise sadece zeminin vergi değeri esas alınır.
(Son fıkra mülga: 09.03.1995/4088)[1]
(Ek: 29.06.2001/4707) Devir bedelinin hesaplanmasında harca esas değere, yılı içerisinde her ay için Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen Toptan Eşya Fiyat Endeksi kadar bedel farkı ilave edilir.
Devir şekli
Madde 2- Taşınmaz malların devir bedelleri, peşin veya taksitle ödenebilir.
Taksitle ödeme durumunda, devir bedelinin 1/4’ünün 30 gün içinde ödenmesi gerekir.
Taksitle ödenecek miktar, bedelinin 1/4’ünün ödenmesini izleyen en çok 24 ayda ve hasat mevsimi dikkate alınarak belirlenecek 4 eşit taksitle ve kanuni faizi ile birlikte ödenir.
Taksit tutarı ve faizleri ödenmedikçe taşınmaz mal devralan adına tescil edilemez.
Bedelin tamamının ödenmesinden sonra, yerel maliye kuruluşunun yazılı istemi üzerine, tapu harçları tahsil edilerek devralanlar adına re’sen tescil işlemleri yapılır.
Devri yapılmayacak taşınmaz mallar
Madde 3 – Aşağıdaki taşınmaz malların devri yapılmaz.
a) Kamu hizmetine tahsis edilmiş veya fiilen bu amaçla kullanılan taşınmaz mallar,
b) Deniz kıyı kenar çizgisine 1 000 metre, tabii ve sun’i göl kenar çizgisine 300 metreden az mesafede bulunan alanlarda,
c) 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununa göre 1 inci derecede askeri yasak bölge kapsamına giren yerlerde,
d) 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında olan yerlerde,
e) 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman sayılan alanlar ile 17.10.1983 tarih ve 2924 sayılı Kanun gereğince Orman Bakanlığı emrinde bulunan taşınmaz mallarda,
f) (Değişik: 29.06.2001/4707) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olup da Kültür Bakanlığınca satılmasına izin verilmeyenler.
Başvuru süresi
Madde 4- Bu Kanundan yararlanacak olanların, Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde yerel maliye kuruluşuna başvurmaları gerekir.
Geçici Madde 1- (Ek: 29.06.2001/4707) Bu Kanunun 1 inci maddesine göre taşınmaz mal satın almak isteyenlere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıllık başvuru süresi tanınır. Bu süreyi Bakanlar Kurulu bir defaya mahsus olmak üzere bir yıla kadar uzatabilir.
Yürürlük
Madde 5 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 6 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
- Mülga fıkra: “Bunun dışında Lozan Antlaşmasına göre yapılan Türk ve Rum nüfus mübadelesi ve sair nedenlerle bulundukları yerlerdeki varlıklarım terk ederek Türkiye’ye gelen mübadillere tefvizen verilen taşınmazlarda, kadastro sonrası çıkan miktar fazlalığı satış, tefviz, tahsis veya dağıtım tarihinden itibaren 10 yıl geçmiş ise miktarına bakılmaksızın Kadastro tutanağında belirlenmiş miktar ve sınırlarla ve bu Kanunda öngörülen ve rayiç bedel ve ödeme şartları ile mübadil veya onun yerini almış kayıt sahibi adına tespit ve tescil edilir. Çıkan miktar fazlalıkları hakkında 3402 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki miktar sınırlamaları ile bu Kanunun 3 üncü maddesinin (b) bendi hükümleri uygulanmaz. Konu ihtilaf halinde mahkemeye intikal etmişse davalardan, bunlar hangi safhada olursa olsun, Hazine tarafı olarak vazgeçilir ve rayiç bedel ve ödeme şartı yerine gelmişse mahkeme davayı bu Kanunda belirtilen koşul ve şartlarla kayıt sahibinin lehine sonuçlandırır.” ↑
Bir Cevap Yazın