VAKIFLAR KANUNU
Kanun Numarası: 2762, Kabul Tarihi: 05.06.1935, Resmi Gazete T/S: 13.05.1935/3027
Bu Mevzuatta Değişiklik Yapan Mevzuatın T/S: 28.06.1938/3513 31.05.1949/5404
Bu Kanun, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Birinci Bap
Vakıfların İdare Uzuvları, Kontrol Mercileri ve Bunların Vazifeleri
Birinci Fasıl
İdare Uzuvları ve Kontrol Mercileri
Madde 1- (Değişik madde: 28.06.1938/3513)[1] 4 birinci teşrin 1926 tarihinden önce vücud bulmuş vakıflardan;
A- Bu kanundan önce zabtedilmiş bulunan vakıflar,
B- Bu kanundan önce idaresi zabtedilmiş olan vakıflar,
C- Mütevelliği bir makama şartedilmiş olan vakıflar,
D- Kanunen veya fiilen hayri bir hizmeti kalmamış olan vakıflar,
E- Mütevelliliği vakfedenlerin ferilerinden başkalarına şart edilmiş vakıflar,
Vakıflar Umum Müdürlüğünce idare olunur. Bunların hepsine birden (Mazbut vakıflar) denir.
(Değişik fıkra: 31.05.1949/5404)[2] Mütevelliliği vakfedenlerin fer’ilerine şart edilmiş vakıflara (Mülhak Vakıflar) denir. Bunlar mütevellileri tarafından idare olunur.
Mütevelliler Vakıflar Genel Müdürlüğünün ve Genel Müdürlük de İdare Meclisinin kontrolü altındadır.
(Değişik: 24.03.1981/2437)[3] Cemaatlere ve esnafa mahsus vakıflar, bunlar tarafından seçilen kişi veya kurullarca yönetilir. İlgili makamlarla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından teftiş edilir ve denetlenirler. Teftiş ve denetlemenin usulleri ve nasıl yapılacağı ile sonuçları çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
(Ek fıkra: 24/3/1981-2437) Cemaat vakıflarının Türk Kanunu Medenisinin 78 inci maddesi gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğüne ödeyecekleri teftiş ve denetleme masraflarına katılma payının, genel bütçeden karşılanmasına Bakanlar Kurulunca karar verilebilir. Bu karar anılan vakıfların teftiş ve denetimini etkilemez.
(Ek Fıkra: 03.08.2002/4771) (Değişik: 02.01.2003/4778) Cemaat vakıfları, vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın, Vakıflar Genel Müdürlüğünün izniyle dini, hayri, sosyal, eğitsel, sıhhi ve kültürel alanlardaki ihtiyaçlarını karşılamak üzere taşınmaz mal edinebilirler ve taşınmaz malları üzerinde tasarrufta bulunabilirler.
(Ek Fıkra: 03.08.2002/4771) Bu vakıfların dinî, hayrî, sosyal, eğitsel, sıhhî ve kültürel alanlardaki ihtiyaçlarını karşılamak üzere, her ne suretle olursa olsun, tasarrufları altında bulunduğu, vergi kayıtları, kira sözleşmeleri ve diğer belgelerle belirlenen taşınmaz mallar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde başvurulması hâlinde vakıf adına tescil olunur. Cemaat vakıfları adına bağışlanan veya vasiyet olunan taşınmaz mallar da bu madde hükümlerine tâbidir.
(Ek Fıkra: 02.01.2003/4778) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Vakıflar Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İKİNCİ FASIL
İDARE MECLİSİ, UMUM MÜDÜRLÜK VE VAZİFELERİ
Madde 2 – (Mülga : 8/6/1984 – KHK.227/33 md.)
Madde 5 – Vakıflar Umum Müdürlüğü mülhak bütçe ile idare olunur.
İKİNCİ BAP
VAKIFLARIN HUKUKİ EHLİYETİ, MALLARI VE VAKIF ŞARTLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ
BİRİNCİ FASIL
HÜKMİ ŞAHSİYET
Madde 6 – Mülhak vakıflar, Vakıflar Umum Müdürlüğünce niyabeten idare olunsa bile ayrı ayrı birer hükmi şahsiyet sayılır. Bunlar kendi taahhüdlerile ilzam olunur. Ve borçlarını kendi mallarından öderler.
Umum Müdürlüğün idare ve temsil ettiği vakıflar de bir kül halinde hükmi şahsiyet sayılır.
Madde 7 – Vakıflar mahkeme veya vakıf kütüğüne kaydedilmiş olup olmamaları şahsiyetlerine halel getirmez.
Şimdiye kadar tescil edilmemiş olan mühlak ve mazbut vakıfların bu kanun hükümleri yürümeğe başladığından itibaren beş yıl içnde vakıflar kütüğüne kaydedilmeleri mecburidir. Bu müddet içinde kaydedilmemiş olanlar yine hükmi şihsiyetlerini kaybetmezler. Ancak kayıt ile mükellef olanlar mesul olur ve mühlak vakıflar hakkında 36 ncı madde tatbik olunur.
Kaydın nasıl yapılacağı nizamnamede gösterilir.
Kaydı yaptıranlar kaydettirdikleri şeklin hilafını iddia edemezler.
Madde 8 – Vakıfların doğrudan doğruya hayrattan olan gayrimenkulleri rehnedilemezler. Bunlardan mülkiyet ve irtifak hakkı için iktisap müruru zaman işlemez ve bu kanunun gösterdiği haller dışında satılamazlar. Bu gayrimenkuller Vakıflar idaresinin istemesi üzerine vakıflar adına tapuca tescil olunurlar. Bu tescilde hiç bir resim ve harc aranmaz.
Madde 9- Yukarki maddede yazılan gayrimenkuller Devlet malları imtiyazından faydalanırlar.
Madde 10 – Tahsis edildikleri maksada göre kullanılmaları kanuna veya amme intizamına uygun olmıyan veyahut işe yaramaz bir hale gelen hayrat vakıflar, idare meclisinin teklifi ve Bakanlar Heyetinin kararı ile mümkün mertebe gayece aynı olan diğer hayrata tahsis edilebileceği gibi bu kabil hayrat ayın veya para ile değiştirilerek elde edilecek ayın veya para dahi ayni suretle diğer hayrata tahsis olunabilir.
Mimari ve tarihi değeri olan eserler satılamaz.
Madde 11- Vakıf paralarla vakıfların akar nevirden olan gayrimenkullerinde, hususi mülkiyet hükümleri cereyan eder.
Madde 12- Mevkilerine ve temin ettikleri menfaate göre kalmaları gerekli görülmiyen mazbut ve mülhak vakıflara ait akar ve toprakları idare meclisinin kararı ile satmağa veya başka gayrimenkulle değiştirmeğe Umum Müdürlük selahiyetlidir. Bu satışlarla elde edilecek paralar tercihan mahallerinde akar satın almağa veya yaptırmağa veya o vakfın mevcut akarının tamirine sarfolunur.
Mülhak vakıflarda, idare meclisi, karar vermeden evvel o vakıf mütevellisinin mütalaasını alır.
Madde 13- 10 uncu ve 12 nci maddelere göre satılacak mallardan ele geçecek paranın bu maddelerde gösterilen yerlere sarfedilinciye kadar nemalandırılması mecburidir.
Madde 14- Gerek satış bedelleri ile gerek değişme ile alınacak veya yeniden yaptırılacak gayrimenkuller evvelki vakıfların adını alırlar ve vakıflar idaresince kayıtlarına bu suretle işaret edilir, tapuya da böylece tescil ettirilir.
Yeni gayrimenkulde başka başka vakıflar alakalı iseler gayrimenkuler en büyük hisseyi vermiş olan vakfın adını taşımakla beraber öteki vakıfların da isimleri yazılır.
Madde 15- İdare Meclisi, bir milyon lira oluncaya kadar her yıl Umum Müdürlüğün bütçesinden yirmi bin liradan aşağı olmamak üzere para ayıracak ve bunu nemalandıracaktır. Bu para vakıflara ait binalarda yalnız yangından doğacak zararları kapamağa karşılık tutulacaktır. Böyle zararlar yüzünden eksilen miktar aynı suretle yerine konur.
Bu suretle toplanacak paralar mülhak vakıfların da mallarını sigorta etmeğe yetecek miktara varınca, o mallar da Umum Müdürlük tarafından sigorta edilir. Bu miktarı, idare meclisi tayin eder. O vakte kadar idare meclisince tayin olunacak mülhak vakıflar mallarını bir kumpanyaya sigorta ettirmeğe ve işi her yıl mahallindeki vakıflar idaresine bildirmeğe mecburdurlar.
İKİNCİ FASIL
VAZİFE VE ŞARTLARIN DEĞİŞTİRİLMESİ
Madde 16 – Umum Müdürlükçe idare olunan vakıfların hayratından varidatı idaresine yetişmiyenlerin yaşatılmasına idare meclisi karar verirse sönmüş veya hayır işlerinin yerine getirilmesi imkansız kalmış vakıflar hasılatından veya şartları müsait olan mamur vakıflar gelirlerinden ayrılacak paralarla o vakıfları yaşatmağa Umum Müdürlük selahiyetlidir.
Madde 17 – Vazife ve şartlarının yerine getirilmesine maddeten imkan kalmışan vakıflarda bu vazife ve şartları değiştirmede İdare Meclisinin kararı ile Umum Müdürlük selahiyetlidir.
Mülhak vakıflarda İdare Meclisi karar vermeden evvel mütevellilerin mütalaasını alır.
ÜÇÜNCÜ BAP
MÜTEVELLİLER VE VAZİFELERİ
BİRİNCİ FASIL
EHLİYET VE TEVCİH
Madde 18 – (Değişik: 28.06.1938/3513) Birinci maddede zikredilen mühlak vakıfların tevliyetleri bu kanun hükümleri dairesinde Umum Müdürlükçe tevcih olunur.
Milli sınırlar dışında kalan vakıfların mütevellilikleri vakfiyetlerine göre tevcih olunur.
Madde 19 – Umum Müdürlükçe tevcih yapılmadan, mütevelli vakfa el koyamaz.
Nizami vasıf ve şartları taşımadıklarından dolayı kendilerine mütevellilik verilmiyenler bu vasıf ve şartları elde edinciye ve küçüklerle mahcurlar şahsi ehliyetlerini kazanıncaya kadar vakıf işleri bunlara niyabeten vakıflar Umum Müdürlüğünce idare olunur.
Bu gibilerin mütevellilik maaş ve hakları mahfuzdur.
Madde 20 – Azledilen mütevellilerin yerine vakfedenlerin şartlarına ve bu kanun hükümlerine göre mütevelli olması lazımgelenler varsa onlara tevcih yapılır.
Madde 21 – Boş kalan mütevellilik, yenisine verilinceye kadar, vakıf işlerine Umum Müdürlük bakar.
Mütevelli olması lazım gelenlerden kimse sağ kalmamışsa o vakıf mazbut vakıflar arasına alınır.
Madde 22 – Bu kanun hükümleri yürümeğe başladıktan sonra vakıflara cihet olarak cabi, katip ve nazır adıyle kimse tayin olunamaz. Ancak büyük vakıflarda Umum Müdürlüğün izni ile katip ve tahsildar kullanılabilir. Eskiden tayin edilmiş nazırlar varsa vaziflerine son verilir.
Madde 23 – Mütevelliler vakıflarının mümessilidirler. Bu sıfatla:
A – Vakfın hayrat ve akarları görüp gözetirler;
B – Tahsili kendilerine bırakılan gelirleri toplarlar;
C – İzinli oldukları masrafları yaparlar;
Ç – Vakıfta vazifeli olanları kontrol ederler;
D – Her mali yıl başından bir ay önce gelecek yıl bütçesini ve altı ay içinde de geçmiş yılın kati hesabını bağlı oldukları vakıflar idaresine verirler;
E – İzinli oldukları başka vazifeleri de yaparlar.
Mütevelliler yalnız akarlara mahsus olmak üzere borç para alabilirler. Bu da idare meclisinin iznine bağlıdır. Yukarıda sayılan vazifelerin nasıl yapılacağı nizamnamede gösterilir.
Madde 24 – (Mülga: 31.05.1949/5404)
Madde 25 – Mütevelliler muamelelerinden dolayı cezaen ve hukuken mesuldürler.
DÖRDÜNCÜ BAP
MUKATAALI VE İCARETEYNLİ VAKIF MALLAR
BİRİNCİ FASIL
TASFİYE
Madde 26 – Bu kanunun neşrinden sonra vakıf mallar mukataaya ve icareteyne bağlanamaz.
Madde 27 – (Değişik 03/07/2001 – 4690/1 md.) Vakfın türüne göre ayırım yapılmaksızın üzerinde taviz şerhi bulunan mevcut mukataalı veya icareteynli vakıf taşınmaz malların mülkiyetleri, taşınmazların bulunduğu illerde defterdarlık, ilçelerde mal müdürlüğü bünyesinde yer alan Hazine taşınmaz malının satış ihalesine yetkili olan komisyon tarafından takdir edilecek rayiç bedelinin yüzde yirmi oranında hesap edilecek taviz bedeli karşılığında mutasarrıflarına geçirilir. Taviz bedeli ödenmeden ortaklığın giderilmesi veya cebri icra yoluyla satışı yapılacak taşınmaz malların taviz bedellerinin hesaplanmasında satış bedeli esas alınır.
İKİNCİ FASIL
TAVİZ BEDELLERİNİN ÖDENMESİ, FAİZ, TASFİYE MÜDDETİ
Madde 28 – (Değişik: 4/4/1995 – 4103/2 md.) Yukarıdaki maddede yazılı tavizler toptan ödendiği takdirde gayrimenkulün mülkiyeti mutasarrıfı adına tapuda tescil olunur. Bu tavizin yarısı peşin ve geri kalanı üç yılda üç müsavi taksitle de ödenebilir. Bu takdirde mülkiyet mutasarrıfı adını tescil edilmekle beraber gayrimenkulün tamamı geri kalan taksitler için birinci derecede ve birinci sırada ipotek sayılarak tapuya böylece kaydolunur. Taksitler için kanuni faiz yürütürülür. Bu taksit zamanında ödenmezse geri kalan taksitlerin tamamı muaceel olur. Mülkiyetin mutasarrıfı adına tescilinden itibaren mukataa ve icare alınmaz.
Madde 29 – (Değişik: 22.09.1983/2888) On yıl içinde bu Kanun hükümlerine göre taviz vermek yolu ile icareteyn veya mukataa kayıtları terkin edilmemiş olan gayrimenkullerin mülkiyeti on yıl sonunda kendiliğinden mutasarrıflarına geçer ve vakfın hakkı da ivaza dönerek gayrimenkulün tamamı bu ivaz karşılığında birinci derece ve birinci sırada ipotek sayılır. Genel Müdürlük o yıl tahakkuk ettirilen icare veya mukataa üzerinden hesaplanabilecek olan bu tavizlerle vaktinde ödenmeyen taksitleri mutasarrıfın başka mallarına müracaat yolu ile ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanuna göre tahsile dahi yetkilidir.
Bu madde gereğince mülkiyeti mutasarrıflarına geçmiş olan gayrimenkullerde maliklerin Hazineden başka varis bırakmadan ölümleri halinde, mülkiyet mahlulen vakfına rücu eder. Bu kanunun yayımı tarihine kadar maliklerinin ölümleri üzerine son mirasçı sıfatıyla Hazineye intikal edip de bu husus tapu kaydına işlenmemiş bulunan gayrimenkullerde yukarıdaki fıkra hükmüne tabidir.
Madde 30 – Bu kanun hükümleri yürümeğe başladıktan sonra mukataalı veya icareteynli gayrimenkullerin tavizleri tamamen vakfa verilmiş olmadıkça o mallar üzerindeki temliki tasarruflar tapu dairelerince tescil olunamaz.
Madde 31 – 28 ve 29 uncu maddeler hükümlerine göre yapılacak ipotek ve mülk olarak tescil muamelelerinden hiç bir resim ve harç aranmaz.
Madde 32 – (Değişik: 5/7/1939 – 3668/1 md.) Bu babın içinde yazılı hükümlere göre Vakıflar İdaresinin eline geçecek taviz bedelleri muhafaza edilerek en faydalı şekilde nemalandırılır.
İdare meclisinin vereceği karar üzerine bu taviz bedelleriyle akar inşa veya iştira da olunabilir.
BEŞİNCE BAP
MÜEYYİDELER VE MÜTEFERRİK HÜKÜMLER
BİRİNCİ FASIL
MÜEYYİDELER
Madde 33 – Aşağıda yazılı sebepler mütevellilerin azlini mucipdir;
A – Vakfında mülkiyet iddia edipte mahkemece sabit olmaması;
B – Vakfında maddi zarar veren kavli veya fiili hareketlerde bulunması;
C – Vakfın gelirlerini vakfiyedeki şartlar ve muayyen salahiyetler dışında sarfetmesi;
Ç – Yapılması vakıflar idaresinin iznine bağlı işleri kendiliğinden yapması;
D – Bütçesini ve hesaplarını kabule değer bir mazereti olmadığı halde vaktinde vermemesi;
E – Bu kanun hükümlerine göre vakfını kütüğe kaydettirmemesi;
F – Haysiyet ve şerefi bozan suçlardan biri ile veya ağır hapis veya altı aydan fazla hapis ile mahkum olması;
G – Vakfına zarar verecek yolda vazifesinde kayıtsızlığı görülmesi.
Azline karar verilen mütevelli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde yazı ile idare meclisine itiraz edebilir.
Madde 34 – Azli kat’ileşen mütevelli başka bir vakfın da mütevellisi ise ondan da azledilmiş sayılacağı gibi bir daha mütevelli de olamaz.
Madde 35 – Mütevellinin azledilmiş olması, hakkında ayrıca takip yapılmasına mani olmaz.
Ceza Kanununun tatbikında vazifelerinden doğan suçlardan dolayı mütevelli memur sayılır.
Madde 36 – Müddeti içinde kısmen veya tamamen kütüğe kaydettirilmeyen vakıflar mazbut vakıflar arasına alınır.
Madde 37 – 13 üncü ve 32 inci maddelerde yazılı paraları nemasız bırakanlara bunların faizi ve bu paraları bu kanunda gösterilen yerlerden başka yerlere sarfedenlere ve sarfını emredenlere yerlerine konuncaya kadar zıyaa uğrıyan faizleri tazmin ettirilir.
İKİNCİ FASIL
MÜTEFERRİK HÜKÜMLER
Madde 38 – (Mülga : 28.06.1938/3513)
Madde 39 – Bu kanunun birinci maddesinde Umum Müdürlük tarafından idare edileceği gösterilen ve bu kanunun neşri tarihine kadar mazbutiyet altına alınmış olan vakıfların mazbutiyetleri kaldırılmaz. On senedenberi mütevelliği kimseye tevcih edilmemiş olan vakıflarda artık tevcih yapılmaz.
Ancak alakalıların vakfiyeye göre intifa hakları mahfuzdur.
Madde 40 – Mülhak vakıflarda mütevelliliğe ve vakıftan intifa veya mülkiyet iddiasına ait davalarda mütevellilerle vakıflar idaresi birlikte hasım tutulmak lazımdır.
Madde 41 – Kanunu Medenideki müruruzaman hükümleri vakıf mallar hakkında da tatbik olunur. Ancak vakfın rakabesine ait olup şimdiye kadar tamam olmamış bulunan eski 36 yıllık müruruzaman, bu kanun hükümleri yürümeğe başladıktan itibaren beş yıl geçmedikçe tamam olmuş sayılmaz. Bununla beraber müddetlerin mecmuu 36 yılı geçemez.
Madde 42 – Bu kanunun hükümleri yürümeğe başlamazdan evvel vukua gelen hadiselerin hukuki hükümleri o hadiselerin vaki olduğu zamanda mer’i esaslara tabi kalır. Bu kanunun hükümleri yürümeğe başladıktan sonraki hadiseler de bu kanun ve sarahat olmıyan ahvalde mer’i kanunların hükümleri tatbik olunur.
Madde 43 – Bu kanunun neşrinden evvel vakfiyeleri hilafına bir vakıftan diğer vakıflara veya aynı vakfın diğer hayratına yapılmış olan daimi masraf mahiyetindeki yardımlar tahsis sayılır ve sarflarına devam olunur.
Madde 44 – Bu kanunun neşri tarihinden en az on beş yıl evvelindenberi vakıf olarak tasarruf edildikleri vergi kayıtları icar konturatları ve eşhası hükmiyenin gayrimenkule tasarruflarına dair olan 16 Şubat 1328 tarihli kanunun neşrinden sonra tapuya verilmiş defterler ve müesseselerin hesap defterleri ve buna benzer vesikalarla anlaşılacak olan yerler o suretle vakıf kütüğüne kaydolunurlar. Bu kayıt vakıflar idaresinin istemesi üzerine tapuca o gayrimenkullerin kayıtlarına işaret ve keyfiyet münasip vasıtalarla ilan olunur. İlan tarihinden itibaren iki yıl içinde dava yoli ile bir guna itiraz olunmadığı takdirde o malların vakıf olarak kati tescilleri yapılır ve tapuları verilir. Tapu kayıdlarına işaret edilecek gayrimenkullere ait davalarda vakıflar idaresi ve varsa mütevelli de birlikte hasım olur.
Bundan başka, vakıflar idaresenin 1515 sayılı kanun hükümlerinden istifade hakkı mahfuzdur.
EK Madde 1 – (Ek: 03/07/2003 – 4916/34.md.) Vakıflar Genel Müdürlüğüne, mazbut vakıflar ile mülhak vakıflara ait taşınmazların onarım veya inşa karşılığı kiralanmalarında, onarım ve inşa bedeli göz önüne alınarak, kira süresi, ilgili Bakanın onayı ile yirmidokuz yıla kadar tespit edilebilir.
GEÇİCİ Madde 1- (2762 sayılı Kanunun kendi numarasız Muvakkat maddesi olup teselsül için numaralandırılmıştır)
A – Şimdiye kadar vakıflar idaresine hesap vermemiş olan bütün mütevelliler veya mütevelli heyetleri bu kanunun hükümleri yürümeğe başladığı günden itibaren üç ay içinde idare ettikleri vakıfların mahiyetlerini, varidat menbaalarını ve bunların sarf ve tahsis mahallerini, geçmiş son senenin varidat ve masraflarının miktar ve nevilerinin ve mütevelliliği hangi selahiyetli merciin intihap veya kararına müsteniden ve hangi tarihtenberi yaptıklarını gösterir bir beyanname tanzimine ve mensup oldukları vakıflar dairesine vermeğe mecburdurlar.
B – Yukarki fıkra mucibince beyanname vermiş olan mütevellilere bir makbuz ilmühaberi verilir. Bu ilmühaberi hamil olan kimseler bu kanun dairesinde vakıflarının idaresine devam ederler.
C – Birinci fıkrada yazıl müddet içinde beyanname vermemiş olanlar vakıflarında tasarruf edemezler. Gecikme haklı bir sebebe müstenit değilse veya verdikleri beyanname hakikate uygun bulunmazsa mütevellilikten derhal azlolunurlar.
Ç – Vakıflar idaresine verilecek beyannamelerin verildikleri tarihten itibaren, altı ay içinde tetkik ve tasdikı mecburidir. Bu müddet içinde tasdik edilmediği takdirde yalnız mukannen masraflar tasdik edilmiş sayılır.
D – Beyannameler muhteviyatının vesika ve taamüllere müstenit olması ve bu vesika veya taamüllerin bu kanunun neşrinden evvel mevcut ve mer’i bulunması şarttır.
E – Bu kanun hükümleri yürümeğe başladığı zaman mevcut olan ferilerden gayri mütevellilerle Vakıflar Umum Müdürlüğünce mütevellisi olmadığından veya mütevellisi mevcut olduğu halde vakfı bizzat idare edemediklerinden dolayı idare kendilerine tevdi edilmiş olan kaymakamlar şimdiye kadar olduğu gibi vakıfları idareye devam ederler. Azil veya her hangi bir suretle inhilal vukuunda bu kanun hükümleri tatbik olunur.
GEÇİCİ Madde 2- (Ek: 03.07.2003/4916) Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya mazbut vakıflara ait taşınmazlarda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kiracılık ilişkisi nizalı şekilde devam edenler veya 31.12.2002 tarihinden önce işgalci durumunda olanlar, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren dört ay içinde sözleşme yapmak üzere müracaat edebilirler. Müracaat edenler ile Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak tebligat tarihinden itibaren bir ay içinde; Bölge müdürlüklerinde oluşturulacak komisyonlarca en fazla beş yıl için tespit edilecek kullanım bedellerini, varsa kullanıcılar tarafından daha önce yapılan her türlü ödemeler mahsup edilmek kaydıyla, peşin veya en geç altı ay içinde kanunî faizi ile birlikte ve eşit taksitlerle ödemeleri, varsa üzerinde izinsiz olarak yapı inşa edilmiş taşınmazlardaki yapıları bedelsiz olarak terk ve teberru etmeleri ve açılmış olan davalardan vazgeçmeleri şartıyla, sözleşme yapılabilir. Ancak, Vakıflar Genel Müdürlüğünce değerlendirilmesi öngörülen veya teslim ve tahliye edilen taşınmazlar için kira sözleşmesi yapılmaz.
Birinci fıkra hükümleri uyarınca sözleşme yapılmaması durumunda, hüküm almaya veya tebligat yapmaya gerek kalmaksızın, Vakıflar Genel Müdürlüğünün başvurusu üzerine, taşınmazı kullananlar, ilgili mülkî amirler tarafından otuz gün içinde taşınmazdan tahliye edilir.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkilidir.
GEÇİCİ Madde 2. – (Ek : 15/07/2003 – 4928/2.md)
Cemaat vakıfları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onsekiz ay içinde 1 inci maddenin yedinci fıkrası uyarınca tescil başvurusunda bulunabilirler.
Madde 45 – Bu kanun hükümleri neşri tarihinden altı ay sonra yürümeğe başlar.
Madde 46 – Bu kanun hükümlerini Bakanlar Heyeti yerine getirir.
5/6/1935 TARİHLİ VE 2762 SAYILI ANA KANUNA İŞLENMEYEN HÜKÜMLER
1) 24/3/1981 tarihli ve 2437 sayılı Kanunun geçici maddesi :
Geçici Madde – 2762 sayılı Vakıflar Kanununun birinci maddesine eklenen fıkra uyarınca, teftiş ve denetleme masraflarına katılma payının genel bütçeden karşılanmasına Bakanlar Kurulunca karar verilen vakıfların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmemiş borçları tahsil edilmez. Tahsil edilmiş olanlar geri verilmez.
2) 30/7/2003 tarihli ve 4962 sayılı Kanunun 20.maddesi :
Madde 20. – Gelirlerinin en az üçte ikisini nev’i itibarıyla genel, katma ve özel bütçeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini amaç edinmek üzere kurulan vakıflara, Maliye Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınabilir.
Bunların vergi muafiyetinden yararlanması ve muafiyetlerinin kaybedilmesine ilişkin şartlar, usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.
Olağan denetimler sırasında veya yaptırılacak özel denetimler sonucunda vergi muafiyeti tanınmasına ilişkin şartları kaybettikleri tespit edilen vakıfların vergi muafiyetleri, birinci fıkrada öngörülen yöntemle kaldırılabilir.
- Madde 1- 4 birinciteşrin 1926 tarihinden önce vücud bulmuş vakıflardanA – Bu kanundan önce zaptedilmiş bulunan vakıflar,B – Bu kanundan önce idaresi zaptedilmiş olan vakıflar,C – Mütevelliliği bir makama şartedilmiş olan vakıflar,Ç – Kanunen veya filen hayrî bir hizmeti kalmamış olan vakıflar,D – Mütevelliliği vakfedenlerin ferilerinden başkalarına şartedilmiş vakıflar,Vakıflar Umum Müdürlüğünce idare olunur. Bunların hepsine birden (Mazbut vakıflar) denir.A – Mütevelliliği vakfedenlerin ferilerine şartedilmiş vakıflar,B – Cemaatlerce idare olunan vakıflar,C – Bazı sanat sahihlerine mahsus vakıflar,Mütevellileri veya seçilmiş heyetleri tarafından idare olunur. Bunların hepsine birden (Mülhak vakıflar) denir.Mütevelliler ve seçilmiş heyetler, Vakıflar Umum Müdürlüğünün ve Umum Müdürlük de, İdare meclisinin kontrolü altındadır. ↑
- Değişen fıkralar, 2.3. ve 4. fıkralardır. Eski 2. fıkranın yerine, 2. 3. ve 4. fıkralar getirilmiştir. Bu fıkraların değişiklikten önceki şekli: “A – Mütevelliliği vakfedenlerin ferilerine şartedilmiş vakıflar,B – Cemaatlerce idare olunan vakıflar,C – Bazı sanat sahihlerine mahsus vakıflar,Mütevellileri veya seçilmiş heyetleri tarafından idare olunur. Bunların hepsine birden (Mülhak vakıflar) denir.
Mütevelliler ve seçilmiş heyetler, Vakıflar Umum Müdürlüğünün ve Umum Müdürlük de, İdare meclisinin kontrolü altındadır. ↑
- Değişiklikten önceki şekli: “ (Değişik fıkra: 31.05.1949/5404) Cemaatlere ve esnafa mahsus vakıflar, bunlar tarafından seçilen kişi veya heyetlerce idare edilirler. İlgili makamlarla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenirler. ↑
Bir Cevap Yazın