T.C. MALİYE BAKANLIĞI Milli Emlak Genel Müdürlüğü
Sayı: B.07.0.MEG.0.38/3361-0/61816 * 27.11.2008
Konu: Kiralama (YAZININ PDF HALİ: 2008-61816)
… VALİLİĞİNE (Defterdarlık)
Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu alt yerlerin kiraya verilmesi görev ve yetkisi, Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinin (b) bendine göre Bakanlığımıza aittir. Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu bulunan taşınmazların kiraya verilmesi işlemleri esasen 2886 sayılı Devlet İhale Kan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümleri ile Bakanlığımızca çıkarılan Genel Tebliğ ve Genelgelere göre yürütülmektedir.
19/6/2007 tarihli ve 26557 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (ç) bendinde; “ecrimisil, Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın taşınmazın işgalden önceki hâliyle elde edilebilecek muhtemel gelir esas alınarak idarece talep edilen tazminat, ” olarak tanımlanmıştır,
312 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin Ecnmisilin Tespit ve Takdir Edilmesi başlıklı 5 inci maddesinde; ecrimisil tespit ve takdir edilirken, Hazine taşınmazının değerini etkileyebilecek her türlü objektif ölçülerin dikkate alınarak rayiç değerin tespit edilebileceği, ecrimisilin tespitinde ayrıca; aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, gerektiğinde ilgisine göle belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurların göz önünde bulundurulacağı belirtilmiştir.
Valiliklerden (Defterdarlık) alınan muhtelif yazılarda; kıyı ve sahil şeritle bulunan taşınmazların işgalen kullanılması nedeniyle tahakkuk ettirilen ecrimisilin tespitinde kıyıya bitişik veya yakınındaki tescilli taşınmazların emlak vergisi değerlerinin esas alındığı görülmüştür.
Kıyı ve sahil şeridinin kullanılmasına ve bu kapsamda kalan taşınmazlardan yararlanmaya ilişkin hususlar 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikle belirlenerek ayrı bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. 3621 sayılı Kanununun 5 inci maddesinde de belirtildiği üzere, kıyılar Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmaktadır. 3621 sayılı Kanun kapsamında kalan taşınmazların, nitelikleri ve kullanımları kısıtlanmış, kullanma ve faydalanma biçimi sınırlandırılmıştır, Dolayısıyla ecrimisil bedelinin tespitinde, anılan Kanuna tabi bulunmayan ve benzer nitelikte o taşınmazların, emsal alınması mümkün bulunmamaktadır,
Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünden alman yazıda; 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 74 üncü maddesine istinaden çıkartılan Yönetmelikte, Hazineye ait taşınmazların kiralanmasına esas idare tarafından belirlenecek rayiç değerin taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin %5′ inden az almayacağının belirtildiği, denizden doldurulmak suretiyle ve 3621 Kıyı Kanunu gereğince kullanımları kısıtlanmış olan dolgu sahalarının emlak vergisine esas asgari birim değeri olmaması nedeniyle, en yakın taşınmazın emlak vergisizin esas alındığı, dolgu alanlarının niteliği gereği rayiç değerinin en yakın taşınmazın emlak vergisine esas asgari birim değerinin altında olduğu, bu itibarla en yakın taşınmazın emlak vergisine esas asgari birim değeri yerine, kiraya verilecek dolgu alanlarının rayiç değerlerinin esas alınması gerektiği, belirtilmiştir.
Anılan Genel Müdürlüğün diğer bir yazısında ise; sakat bir İdari işlemin, İdarenin alacağı bir başka idari karar ile hükümsüz hale getirilmesinin, alındığı tarihten itibaren hukuk aleminden silinmesinin mümkün bulunduğu, geri alma idari işlemlerin geriye yürümezliği kuralının bir istisnası olduğu, ilgilisine yüküm yükleyen sakat işlemlerin ise idarece her zaman geri alınabileceği, zira bu tür işlemlerin belli bir süre geçtikten sonra idarece geri alınmasının hukuki ilişkilerde istikrar ilkesini zedelemeyeceği gibi adalet ilkesini ve hukuk devleti olmanın gereğine uygun olacağı belirtilerek bir idari işlemin onu yapan idarece geri alınmasının, değiştirilmesinin, kaldırılmasının ve düzeltilmesinin mümkün olduğu bildirilmiştir.
3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliği kapsamında kalan taşınmazların işgalen kullanılması nedeniyle ecrimisil takdir edilirken, Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünün yıkanda bahsedilen görüşleri doğrultusunda rayiç değerin esas alınması ve bu kapsamdaki yerler için yazımız tarihinden önce varsa hatalı tahakkuk ettirilen ecrimisil ihbamamelerinin iptal edilerek yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini, gereğini ve konuyla İlgili olarak İlinize bağlı ilçelere de bilgi verilmesini rica ederim,
H. Abdullah KAYA Bakan, a. Genel Müdür
Bir Cevap Yazın