T.C. MALİYE BAKANLIĞI Millî Emlâk Genel Müdürlüğü
SAYI:B.07.0.MEG.0.22/3303-77709/11556 29.03.1995
KONU:
MİLLÎ EMLÂK GENEL TEBLİĞİ (Sıra No: 205) (31.03.1995 tarihli ve 22244 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.)
16.2.1995 gün ve 4072 sayılı “Mülga 2613 ve 766 Sayılı Kanunlarla Hazine Adına Tescil Edilen Miktar Fazlalıklarının İlgililerine Devrine Dair Kanun” 19 Şubat 1995 gün ve 22207 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak, 21 Mart 1995 gün ve 22234 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 09.03.1995 gün ve 4088 sayılı Yasa ile 4072 sayılı Yasanın 1 inci maddesinin son fıkrası 19.02.1995 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır. Söz konusu mülga son fıkraya göre yapılan tüm işlemler yapıldıkları tarih itibariyle geçersizdir.
I- GENEL OLARAK 4072 SAYILI YASANIN AMACI VE KAPSAMI
Bilindiği üzere, mülga 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu ve 766 sayılı Tapulama Kanunu ile halen yürürlükte olan 3402 sayılı Kadastro Kanununun uygulamasında kişilerin senetsizden zilyedlik yoluyla taşınmaz mal edinmesinde yüzölçüm yönünden farklılıklar ortaya çıkmıştır. Diğer bir değişle, evvelce 2613 ve 766 sayılı Yasaların uygulandığı yerlerdeki kişiler aleyhine bir durum meydana gelmiştir.
766 sayılı Tapulama Kanununun 33 üncü maddesine göre, senetsizden zilyedlik yoluyla taşınmaz mal edinilmesinde azamî miktar 100 dönüm idi. Daha sonra anılan madde 19.07.1972 tarih ve 1617 sayılı Yasa ile değiştirildi. Bir tapulama bölgesinde parsel bazında 20 dönüm, toplamda ise 50 dönüm sınırlamaları getirildi. Uygulamada bu yüzölçümleri aşan kısımlar miktar fazlası olarak ifraz edilerek Hazine adına tespit ve tescil edildi. Bu hüküm genel nitelikte olduğu için, 2613 sayılı Yasa kapsamındaki yerlerde de uygulandı.
9.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren Kadastro Kanunu ile yukarıda belirtilen yüzölçümler, sulu arazide 40 dönüme, kuru arazide 100 dönüme yükseltilmiştir. Böylece, 9.10.1987 tarihinden sonraki döneme kıyasla 26.7.1972-9.10.1987 tarihleri arasında tapulaması yapılan taşınmaz malların zilyedleri aleyhine bir durum ortaya çıkmıştır. 16.02.1995 tarih ve 4072 sayılı Yasa, bu haksızlığı gidermek için çıkarılmıştır.
Diğer taraftan öncesi itibariyle mülkiyeti Hazineye ait olan veya olması gereken yerlerden iken çeşitli yasalarla kişilere dağıtımı veya satışı yapılan taşınmaz mallarda kadastro sırasında çıkan miktar fazlalıklarının Hazineye ait olması gerekiyordu. Hazinece dağıtımı veya satışı yapılan bu taşınmaz mallarda çıkan fazlalıklar 1950’li yıllara kadar tapu kütüğünün beyanlar hanesinde “… fazlası Hazineye aittir” şerhi konularak gösterildi. Daha sonra bu fazlalıklar ayrı parsel olarak Hazine adına tescil edildi. Bu nedenle, gerek “… fazlası Hazineye aittir” şerhi bulunan taşınmaz mallardaki miktar fazlalıkları, gerekse Hazinece yapılan dağıtım ya da satıştan sonra kadastro sırasında ortaya çıkan ve Hazine adına ayrı parsel olarak tescil edilen miktar fazlalıkları hakkında 16.02.1995 gün ve 4072 sayılı Yasa uygulanmayacaktır.
4072 sayılı Yasada konu edilen fazlalıklar; öncesi itibariyle Hazine ile bir ilişiği olmayan, kazandırıcı zaman aşamı (zilyedlik) yoluyla edinilebilecek iken 26.07.1972-9.10.1987 tarihleri arasında mülga 2613 ve 766 sayılı Yasalardaki miktar sınırlamaları nedeniyle Hazine adına tescil edilen yerlerdir. Dolayısıyla 3402 sayılı Kadastro Kanununun uygulandığı yerlerde de 4072 sayılı Yasa uygulanmayacaktır.
4072 sayılı Yasa özel niteliktedir. Bu bakımdan, Yasanın uygulanma alanı içinde kalan taşınmaz mallarda 16.02.1995 tarih ve 4070 sayılı “Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun” ile diğer yasaların bu Yasaya aykırı hükümleri uygulanmayacaktır.
Bu nedenle, 4072 sayılı Yasada belirtilen başvuru süresi doluncaya kadar, anılan Yasa kapsamına giren taşınmaz malların ihale ile satışlarının yapılmaması gerekmektedir.
II- 4072 SAYILI YASANIN UYGULAMA ALANI DIŞINDA KALAN TAŞINMAZ MALLAR
Yasanın uygulama alanı dışında kalan taşınmaz mallar ve yerler 4072 sayılı Yasanın 1/1 inci ve 3 üncü maddelerinde sayılmıştır. Buna göre;
A- Hazinenin mülkiyetinde iken herhangi bir nedenle ve yolla mülkiyetinden çıkmış taşınmaz mallarda,
B- Üzerinde sınırlı aynî hak kurulan taşınmaz mallarda,
C- Kamu hizmetine tahsis edilmiş veya fiilen bu amaçla kullanılan taşınmaz mallarda,
D- Deniz kıyı kenar çizgisine 1.000 metre, tabiî ve sun’î göl kenar çizgisine 300 metreden az mesafede bulunan alanlarda,
E- 2565 sayılı Askerî Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununa göre 1 inci derecede askerî yasak bölge kapsamına giren yerlerde,
F- 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında olan yerlerde,
G- 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman sayılan alanlarda,
H- 17.10.1983 tarih ve 2924 sayılı Kanun gereğince Orman Bakanlığının emrinde bulunan taşınmaz mallarda,
I- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında bulunan yerlerde,
J- Sayılanların dışında özel nitelikli başka yasaların kapsamı içinde kalan yerlerde bulunması nedeniyle, bu yasalar tarafından öngörülen amaçlarda kullanılması zorunluluk gösteren taşınmaz mallarda (Örneğin; 15.5.1959 tarih ve 7269 sayılı, 20.7.1966 tarih ve 775 sayılı, 9.8.1983 tarih ve 2873 sayılı, 24.2.1984 tarih ve 2981 sayılı, 27.6.1984 tarih ve 3030 sayılı, 22.11.1984 tarih ve 3083 sayılı ve 3.5.1985 tarih ve 3194 sayılı yasalar gibi…),
bu Yasanın devre ilişkin hükümleri uygulanmayacaktır.
Görüldüğü üzere Yasa bazı taşınmaz mallarda veya yerlerde uygulanmayacaktır. Nedeni, ya anılan taşınmaz mallar ve yerler Yasa kapsamında değerlendirmeye alındığı takdirde Devletin bu taşınmaz malları kamulaştırma zorunluluğu doğacaktır ki, bu da büyük bir malî yük getirecektir, ya da özel nitelikli bazı kanunlardan Devlet veya kişiler yararına müktesep haklar doğmuştur ki, bu hakların korunması gerekmektedir.
Diğer taraftan, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesinde sayılan yerlerden olması sebebiyle, miktar fazlası olarak kesilip, tapu siciline tescil edilmemesi gerekirken, herhangi bir sebeple Hazine adına tescil edilmiş olan yerlerin verilmesi söz konusu değildir.
III- DEVREDİLECEK TAŞINMAZ MALLAR VE MİKTARI
A- Hazine adına 26.7.1972-9.10.1987 tarihleri arasında mülga 2613 ve 766 sayılı Yasalar gereğince miktar fazlası olarak tescil edilmiş taşınmaz mallar devre konu olacaktır.
Ancak, miktar fazlası olarak tescil edilen taşınmaz malların tamamı devre konu olmayacaktır. Devre konu olabilecek yüzölçüm aşağıda açıklanmıştır.
B- Devre konu miktar:
Bir kişinin bu Yasadan yararlanarak devrini isteyebileceği yüzölçüm miktarı sınırlıdır. Daha önceden kişinin 2613 ve 766 sayılı Yasalara dayanılarak senetsizden adına tescil edilen miktarlar göz önünde tutulacaktır. Bunun için de tapulama ve kadastro tutanakları incelenecek, bu konuda tapulama ya da kadastro müdürlüklerinde tutulan defterlere bakılacak, başvuran kişinin bir tapulama bölgesinde senetsizden edindiği taşınmaz mal miktarı saptanacaktır. Saptanan bu miktarlar da dahil olmak üzere, 9.7.1987 tarih ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen sulu arazide toplam 40 dönüme, kuru arazide ise toplam 100 dönüme kadar yer verilebilecektir. Bu miktarları aşan kısımlar verilmeyecektir.
2613 ve 766 sayılı Yasalarda sulu-kuru arazi ayırımı yapılmadığı için, baş vuranın senetsizden adına tescil edilen taşınmaz malların niteliğine bakılacaktır. Niteliğe bakılırken, tescil tarihindeki durumu göz önünde tutulacaktır. Kuru ve sulu arazi ayırımı 3402 sayılı Kanuna göre değerlendirilecektir. Bundan sonra devredilecek arazi miktarı hesaplanacaktır. Devredilirken 1 dönüm sulu arazinin 2,5 dönüm kuru araziye karşılık geldiği oranından hareket edilecektir. Devir, zilyedin veya mirasçılarının gösterdiği taşınmaz mallardan ve istediği taraftan yapılacaktır. İfrazı gerektiren durumlarda, ilgililere “Tescile Konu Olan Harita ve Planlar Yönetmeliği”ne uygun olarak harita yaptırılması sağlanacaktır.
4072 sayılı Yasa özel nitelikte olduğundan ve bir anlamda tapulama sırasındaki haksızlığın giderilmesi amacını taşıdığından, ifraz işlemi sırasında 3194 sayılı İmar Kanunu ve yönetmeliklerindeki sınırlayıcı hükümler uygulanmayacaktır.
IV- YASANIN UYGULAMA ŞEKLİ
Yasanın kimlere nasıl uygulanacağı, 1 inci maddesinin 2 ve 3 üncü fıkraları ile 2 ve 4 üncü maddelerinde gösterilmiştir.
A- Yasadan Yararlanacak Olanlar
Bu Yasadan yararlanacak kişiler, Yasanın 1/2 nci maddesinde belirtilmiştir. 2613 ve 766 sayılı Yasalar uygulanırken miktar fazlası olarak Hazine adına kaydedilen taşınmaz malın kadastro veya tapulama tutanağındaki zilyedi kim ise veya zilyedi ölmüş ise mirasçıları bu Yasadan yararlanacaktır. Miktar fazlası kesintisi yapılan taşınmaz malı satış, bağış, trampa vb. yollarla sonradan edinen malikler bu Yasadan yararlanamayacaktır.
Miktar fazlası kesilen taşınmaz malın birden fazla zilyedi veya mirasçısı olabilir. Zilyedin birden fazla olması durumunda, Yasada, yararlanmak için başvuru zorunluluğu getirildiğinden, başvuranın sadece kendi adına mı, yoksa diğerleri adına da mı başvurduğu noter onaylı vekâletnameye bakılarak kontrol edilecektir. Temsil etmiyor ise, sadece başvuran kişinin hissesine ilişkin işlemler yapılacaktır. Başvurmayanların hisseleri Hazine üzerinde tutulacaktır.
Mirasçı birden fazla ise, yukarıda açıklandığı şekilde ve veraset belgesindeki miras hisseleri oranında işlem yapılacak, başvurmayan veya vekâleten temsil edilmeyen mirasçı hakkında işlem yapılmayacaktır. Terekeye mümessil atandığı durumlar saklıdır.
İdare başvuranın zilyed veya mirasçıları olup olmadığını inceleyecektir.
B- Başvurunun Şartı, Şekli, Yeri ve Ekleri
a- Şartı ve Şekli
4072 sayılı Yasadan yararlanabilmek için, yararlanacak olanın bir dilekçe ile başvurması zorunludur. Dilekçeler P.T.T. ile de gönderilebilir. Dilekçede tebligat adresi, istenilen taşınmaz mal veya taşınmaz malın istenilen tarafı belirtilmelidir (Ek: 1). İdare, kendiliğinden bir devir işlemine girişmeyecektir.
b- Süresi
Başvurunun, Yasanın yayım tarihînden itibaren iki yıl içinde yapılması gerekmektedir. Yani 19.2.1997 tarihîne kadar başvurular yapılmış olmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Son başvuru tarihinden sonra yapılan başvurular geçerli değildir.
c- Yeri
Başvuruların taşınmaz malın bulunduğu yerdeki maliye kuruluşuna yapılması gerekmektedir. Başvurular taşınmaz ilçe sınırları içinde ise malmüdürlüklerine, merkez ilçe sınırları içinde ise defterdarlıklara yapılmalıdır.
Ancak, süresi içinde olmak şartıyla bir başka defterdarlığa yahut malmüdürlüğüne yapılan başvurular da geçerli sayılacak ve dilekçe başvuru yapılan birimlerce doğru yere gönderilecektir.
d- Dilekçenin Ekleri
Başvuru yapan, dilekçesine, başvurusunu haklı kılacak ilgili idarece onaylanmış kadastro veya tapulama tutanağının, varsa komsiyon kararının veya mahkeme ilamının ve gerekiyorsa vekâletnamenin bir örneğini ekleyecektir.
İdare bu belgelerin geçerliliğini araştıracaktır.
C- Devir Bedeli
Miktar fazlalığının devri 2.7.1964 tarih ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesine göre hesaplanacak değer üzerinden yapılacaktır. Söz konusu 63 üncü maddeye 25.6.1992 tarih ve 3824 sayılı Kanunla getirilen ek fıkra (a), “kayıtlı değer”i (emlak vergisi değeri) tanımlamaktadır. Buna göre; kayıtlı değer beyan dönemini takip eden yıllarda Emlâk Vergisi Kanunu hükümlerine göre hesaplanacak değerden az olmamak üzere mükellef tarafından beyan edilen değerin, her yıl için Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca belirlenmiş olan “yeniden değerleme oranı”nda artırılması suretiyle tespit olunur. Ancak, Hazineye ait taşınmaz malların beyan edilen vergi değerleri bulunmadığından işlem emlâk vergisi değeri üzerinden hareketle yapılacaktır.
Yeniden değerleme oranının uygulamasında 31.12.1992 gün ve 21452 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 19.12.1992 tarihli ve 92/3899 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının ve Bakanlığımızın 23 Aralık 1994 gün ve 22150 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “26 Seri No’lu Harçlar Kanunu Genel Tebliği”nin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bakanlar Kurulunun söz konusu kararına göre, kalkınmada öncelikli yörelerde ve arazilerde (tarım arazilerinde) yeniden değerleme oranı belirli nispetlerde uygulanmaktadır. Şöyle ki;
1- Kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerinde %25 i nispetinde,
2- Kalkınmada ikinci derecede öncelikli yörelerde %50 si nispetinde,
3- Emlâk Vergisi Kanununa göre arazi olarak vergilendirilen;
a- Kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerdeki tarım arazilerinde % 0 nispetinde,
b- Kalkınmada ikinci derecede önclikli yörelerdeki tarım arazilerinde % 10’u nisptinde
c- Kalkınmada öncelikli yöreler dışındaki tarım arazilerinde %25’i nispetinde,
uygulanacaktır.
26 seri No’lu Harçlar Kanunu Genel Tebliğine göre, 1995 yılında tapu harcı hesabına esas olmak üzere hesaplanacak kayıtlı değer, 1994 yılına ait emlâk vergisi tarhına esas olan değerin %107,6 oranında artırılması suretiyle hesaplanacaktır. Ayrıca, artırım yapılırken kalkınmada öncelikli yörelere ve tarım arazilerine ilişkin Bakanlar Kurulunun yukarıda değinilen kararı dikkate alınacaktır.
Başvuru süresi 19.2.1997 tarihine kadar devam edeceğinden, 1996 ve 1997 yılları için yayımlanacak yeniden değerleme oranlarına ilişkin genel tebliğler de izlenmeli ve bunlara göre işlem yapılmalıdır.
Zilyede ya da mirasçısına verilecek taşınmaz mal üzerinde, kadastro tutanağı, komisyon kararı veya mahkeme ilamında gösterilmiş muhdesat var ise, değer hesaplanırken sadece zeminin değeri esas alınacaktır. Sayılan belgelerdeki muhdesatın bedeli göz önünde tutulmayacaktır.
Diğer taraftan, devir işlemi 1998 ve sonraki yıllara rastlarsa, yeni vergi değerlerive yeni tebliğler dikkate alınacaktır.
D- Devrin Şekli ve Devir Bedeli
Taşınmaz malların devir bedelleri, peşin veya taksitle ödenebilir.
4072 sayılı Yasanın 1 inci maddesinde belirtilen “… 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesine göre hesaplanacak değer…” taşınmaz malın devir (satış) bedelidir. Bu bedel, peşin ödemelerde tahsilatın yapıldığı, taksitli ödemeler de ise bedelin 1/4 ünün tahsil edildiği yıldaki değerler dikkate alınarak hesaplanır.
Taksitle ödeme durumunda, devir bedelinin en az 1/4 ünün 30 gün içinde ödenmesi gerekir. Otuz günün başlangıcı, kişinin dilekçesinde belirtilen adresine, devir işleminin yapılacağına ilişkin yazılan yazının tebliğ tarihidir.
Diğer taksitler, bedelin en az 1/4 ünün peşin ödenmesini izleyen en çok 24 ayda ve hasat mevsimi dikkate alınarak belirlenecek 4 eşit taksitte ve kanunî faizi ile birlikte ödenir. Her taksit için yıllık %30 faiz oranı üzerinden 1/4 ünün peşin ödenmesine ilişkin 30 günlük sürenin bitiminden itibaren faiz hesaplanarak tahsil edilir. Bedelin dörtten az taksitle ödenmesi de mümkündür. Bir kez belirlenen taksit dönemlerinin daha sonra değiştirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
İlk iki taksidin, bedelin en az 1/4 ünün yatırılmasını izleyen bir yıl içinde ödenmesi sağlanacaktır.
Kanunî faiz oranı bugün için yıllık %30 dur. Bu oran ileride artırıldığı takdirde ödenmeyen veya vadesi gelmemiş olan taksit tutarlarına yeni oran uygulanacaktır.
Taksitlerin yatırılma zamanı, ilk taksit yatırılırken zilyed veya mirasçısı ile birlikte idarece belirlenecek, bu husus bir tutanakla belirlenerek, tutanağın bir örneği zilyed veya mirasçısına verilecektir (Ek: 2). Bu tutanakta belli bir miktar bedelin ödenmesi taahhüt edildiği için Damga Vergisi Kanununun (I) Sayılı Tablosunun I/1-a bendi hükmü uyarınca 1995 yılı içinde binde 6 (%0,6) oranında damga vergisine tabidir.
Başvuran ile birlikte taksit tarihlerinin belirlenmediği durumlarda taksit tarihleri idarece eşit dönemler itibariyle belirlenerek ilgilisine bildirilecektir. Yazılan yazıda taksit tarihlerinin değişmeyeceği, taksitlerin faize tabi olduğu, süresi içinde taksitlerin yatırılmadığı takdirde başvuru hakkından vazgeçmiş sayılacağı hususları da vurgulanacaktır.
Taksit tutarı ve faizleri ödenmedikçe taşınmaz malın devralan adına tescili talep edilmeyecektir.
Bedelin tamamının ödenmesinden sonra, yerel maliye kuruluşunun yazılı istemi üzerine, tapu harçları tahsil edilerek devralanlar adına tapu idarelerince resen tescil işlemi yapılacaktır.
Tescil için ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazılan yazıda, faizler hariç, tahsil edilen bedellerin de toplamı bildirilecektir. Ancak, taksitli devirlerde, taksit süresince devir bedeli sabit tutulduğu için bu bedel tescil işleminin yapıldığı tarihteki harca esas değerden düşük olur. Bu durumda, tapu sicil müdürlüğünce Harçlar Kanununa göre hesaplanacak değer üzerinden işlem yapılması gerekir.
V- KİRA VE ECRİMİSİL
4072 sayılı Yasanın 2/1 inci maddesi, taşınmaz maların devir bedellerinin peşin veya taksitle ödenebileceğini, üçüncü fıkrası ise taksit tutarı ve faizleri ödenmedikçe taşınmaz malın devralan adına tescil edilmeyeceğini hükme bağlamış, devir şartları konusunda başkaca bir düzenleme getirmemiştir.
Medenî Kanunun 633 üncü maddesi, taşınmaz mal mülkiyetini edinmek için tapu siciline kayıt koşulunu getirmiş, Borçlar Kanununun 213 üncü maddesi de taşınmaz mal satışının geçerli olabilmesi için, resmî senetle yapılmasını zorunlu kılmıştır.
Yukarıda belirtilen Yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, taksit tutarları ve faizleri ödeninceye kadar, taşınmaz malların mülkiyetinin Hazine üzerinde kalacağı görülecektir.
Ancak, 4072 sayılı Yasadan yararlanacak olanlar ile satış tarihinde taşınmaz malı kullananlar farklı kişiler olabilir. Yasanın amacı da göz önünde tutularak konunun her iki hal için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.
a- Yasadan yararlanmayacak olanların taşınmaz malı kullanmaları durumu:
Satış tarihinde taşınmaz malı Yasadan yararlanacak olanlardan başkaları kullanıyorsa, tapuda tescil yapılıncaya kadar kira ve ecrimisil alınır.
b- Yasadan yararlanacak olanların taşınmaz malı kulanıyor olmaları durumu:
Yasadan yararlanacak olanlar satış tarihinde taşınmaz malı kullanıyorlar ise, satış şartlarının düzenlenmesine ilişkin taahhüt senedinin alındığı tarihe kadar kira ve ecrimisil alınır.
Taahhüt senedinin düzenlenmesinden tapuya tescil tarihine kadar geçecek süre için Yasadan kaynaklanan kullanma nedeniyle fuzulî işgalden söz edilemeyeceğinden ecrimisil isteminin dayanağı kalmayacaktır. Bu süreye ilişkin olarak kira bedeli istenmesi de 4072 sayılı Yasanın amacıyla çelişeceğinden talep edilmeyecektir.
VI- DEVİR YETKİSİ
Bu Yasanın uygulamasında defterdarlıklar yetkilidir. Defterdarlıklar başvurunun kendilerine ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde kendilerine düşen görevleri yerine getireceklerdir.
VII- NETİCENİN BİLDİRİLMESİ
Bu Yasaya göre yapılan devir işlemlerinin Bakanlığımızca izlenmesi yönünden her taşınmaz mal için peşinat alındığında Ek:3’deki form bir defaya özgü olmak üzere işlenerek gönderilecektir. Daha sonra tahsil edilen taksit bedelleri millî emlâk servisindeki dosyasında bulunan forma işlenecektir.
Ayrıca, Ek: 4’deki form da her yıl sonu itibariyle doldurularak gönderilecektir.
Bilgi edinilmesini, gereğinin buna göre yapılarak Genel Tebliğin ilinize bağlı ilçelere de iletilmesini rica ederim.
İsmet ATTİLA
Maliye Bakanı
Ek: 4
EK : 1
……………. Defterdarlığına/Malmüdürlüğüne
……………………………..
………………. ili, …………………….. ilçesi………………….köyünde/mahallesinde,…………………….yöresinde bulunan ve tapunun………..pafta,…………..ada,……………….parsel no’sunda,…………………….m2 yüzölçümlü taşınmaz mal, kadastro sırasında………………..parsel no.’lu taşınmaz malın miktar fazlası olarak kesilerek Hazine adına tescil edilmiştir.
16.2.1995 gün ve 4072 sayılı Yasadan yararlanmak istiyorum.
Bu nedenle, anılan taşınmaz malın tamamı/ …………………..m2 lik ilişik haritada taralı kısmının tarafıma/tarafımıza verilmesi gerekmektedir.
Gereğini arz ederim. …../…../199
Başvuranın
Adı, Soyadı
(İMZA)
Adres :
Ekler : 1- Kadastro Tutanağı,
2- (Gerekiyorsa) Komisyon Kararı,
3- (Gerekiyorsa) Veraset Belgesi,
4- (Gerekiyorsa) Kroki,
5- (Gerekiyorsa) Vekâletname,
6-
7-
EK : 2
TAAHHÜT SENEDİ
………………….ili,………………….ilçesi,………………………köyü/mahalesi,………………………..yöresinde bulunan ve tapunun …………….. pafta, ……………………..ada, ……………….parsel no’sunda kayıtlı, ………………m2 yüzölçümlü taşınmaz malın mülkiyetinin verilmesi için 16.2.1995 gün ve 4072 sayılı Yasa gereğince başvuruda bulundum/bulunduk.
Anılan Yasa gereği bedelin tamamının/hisseye isabet edenin 1/4 ü olan …………………TL’yi,………………………tarih ve……………..sayılı makbuzla yatırdım/yatırdık.
Geriye kalan ……………………… TL’nin (iki/üç/dört) eşit taksitte ve kanunî faizi ile birlikte aşağıdaki tarihlerde yatırılmasını taahhüt ediyorum/ediyoruz.
1. Taksit olan …………………………….TL yı, …/…/199..
2. Taksit olan …………………………….TL yı, …/…/199..
3. Taksit olan …………………………….TL yı, …/…/199..
4. Taksit olan …………………………….TL yı, …/…/199..
Taahhüt edilen tarihlerde belirtilen bedelleri kanunî faizi ile birlikte yatırmadığım/yatırmadığımız takdirde, başvuru hakkımdan/hakkımızdan vazgeçilmiş sayılacağını ve faiz dahil alınan bedellerin idare tarafından tarafıma/tarafımıza iade edilmesini kabul ve tahhüt ediyorum/ediyoruz.
Başvuruda Bulunan/Bulunanlar
Başvuruda Bulunanın Adresi: (% 0,6 Oranında Damga Pulu)
Ek : (Gerekiyorsa) Vekâletname
EK-3
T.C.
……………….DEFTERDARLIĞI
………………..MALMÜDÜRLÜĞÜ
SAYI :
KONU: :Satış
MALİYE BAKANLIĞINA
(Milli Emlak Genel Müdürlüğü)
4072 sayılı Yasaya göre satış işlemine tabi tutulan taşınmaz mal ile ilgili bilgiler aşağıda sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
DAĞITIM:
Gereği: Maliye Bakanlığına
Bilgi: …………Valiliğine
4072 SAYILI YASAYA GÖRE
DEVRİ YAPILAN TAŞINMAZ MALLAR BİLGİ FORMU
FORM SIRA NO:…………….
İL DOSYA NO :…………….
İLİ: | SATIŞ BİLGİLERİ | ||||
İLÇESİ: | SATIŞ TARİHİ: | ||||
MAHALLE-KÖY: | SATIŞ BEDELİ: | ||||
İL DOSYA NO: | TAKSİTLE SATIŞ HALİNDE | ||||
BAK.DOSYA.NO: | ÖD.PEŞİNAT(En az 1/4) | ||||
TAŞINMAZ MALIN | ÖDENDİĞİ TARİH | ||||
ADA NO: | TAKSİTLER | MİKTARI | VADESİ | ||
PARSEL NO: | 1.TAKSİT | ||||
YÜZÖLÇÜMÜ: | 2.TAKSİT | ||||
BAŞVURANIN
ADI VE SOYADI: |
3.TAKSİT | ||||
4.TAKSİT | |||||
NOT: | TOPLAM | ||||
NOT: 1)İlçe bazında satışı yapılacak her taşınmaz mal için birden başlayarak “FORM SIRA NO” verilecektir.
2)Bu form satış bedeline ilişkin peşinatın tahsilatından sonra doldurularak gönderilecektir.
EK:4
4070 SAYILI YASAYA GÖRE
DEVRİ YAPILAN TAŞINMAZ MAL TAKSİT ÇİZELGESİ
İLİ: :
İLÇESİ: :
Form Sıra No: | ÖDEMESİ YAPILAN TAKSİTLER | Tahakkuk Eden Toplam Faz(TL) | DÜŞÜNCELER | |||
I | II | III | IV | |||
Not: 1)Daha önce Genel Müdürlüğü yatırıldığı bildirilen taksitler yazılmayacaktır.
2)Form sıra no: Daha önce gönderilen formdaki sıra no yazılmayacaktır.
3)Bu çizelge yıl sonu itibarı ile doldurulacak ve en geç yılı takip eden Ocak ayının ilk 15 günü içinde gönderilecektir.