T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI Millî Emlâk Genel Müdürlüğü
Bu Tebliğin yetki devrine ilişkin kısımları 327 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmıştır.
SAYI : Mile 3/2 Şb. Md. 3129-2134/3670 2/2/1984
KONU : İmar plânları
SIRA NO: 123
Bilindiği üzere, Bakanlar Kurulunun 17/12/1974 tarih ve 7/9163 sayılı Kararıyle, 47 ilimizin belediye ve mücavir alan sınırları dışındaki alanların bölge planlamasının yapılması, sınaî veya turistik önemleri bakımından veya ulaşım yapıları ile bunların emniyeti veya civarının yerleşme nizamı ve deniz, göl ve nehir kıyılarında düzenli bir yerleşmenin sağlanması amacıyla, 6785/1605 sayılı İmar Kanununun ek 7 ve ek 8 inci maddeleri uyarınca, imar düzenine tabi kılınması uygun görülmüştür. Daha sonra, muhtelif tarihlerdeki Bakanlar Kurulu kararı ile de, bu il sayısı 67 il’e çıkartılmıştır. Böylece 67 ilimizin belediye ve mücavir alan sınırları dışındaki tüm alanları da, imar mevzuatı kapsamına alınmış bulunmaktadır.
6785/1605 sayılı İmar Kanununun 26, 27, 28 ve 29 uncu maddelerinde, anılan Kanunun uygulandığı belediye hudutları ile 47 nci maddesine göre tespit edilen mücavir alanlarda halihazır harita, imar ve yol istikamet (Nazım plan ve uygulama planı) planlarının yapılması, onanması, planların değiştirilmesi, onanan planların belediye dairesinde herkesin görebileceği bir yere asılması ve ilan edilmesi ile ilgili esaslar açıklanmıştır. Ayrıca, İmar Kanununun 29 uncu maddesinin 8 inci fıkrasında; imar ve yol istikamet planlarının ve bunlar üzerinde yapılacak değişikliklerin ne şekilde hazırlanacağı, planların aleniyetini sağlamak ve hatalı karar alınmasını önlemek amacıyla, gerekli kararlar alınmazdan önce ve alındıktan sonra belediyesince yerine getirilmesi, lüzumlu diğer hususların neler olacağı ve Bakanlıkça yapılacak tetkik ve tasdiklerin esaslarının, yönetmelikte belirtileceği, hükmü yer almıştır.
İmar Kanununun ek 7 ve ek 8 inci maddelerine ilişkin Yönetmelik’in planlama başlığını taşıyan 3 üncü maddesinde ise, belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalan yerlerde, yerel (mevzii) imar planı yapılmasına ilişkin ilkeler açıklanmış ve 3.03 maddesinde; kamu mülkiyetinin söz konusu olduğu durumlarda, tahsis belgesinin veya Kültür ve Turizm Bakanlığının olumlu görüşünün hazırlanacak imar planına eklenmesi gerektiği öngörülmüştür.
Bu hükme rağmen, uygulamada Bakanlığımızın görüşü ve izni alınmadan, Hazineye ait arazi ve arsalar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin, çevre parsellerle birlikte yerel planları yapılmaktadır. Bu planların kesinleşmesinden sonra da, bu planları yaptıran gerçek ve tüzel kişiler Bakanlığımıza müracaatla, kamu mülkiyetindeki bu yerlerin amacında kullanılması için tahsisini (Kira veya intifa hakkı) istemektedirler. Bakanlığımızca da, bu tür talepler, bilgimiz dışında plan kararları getirilmesi nedeniyle, genellikle uygun görülmemektedir. Her ne kadar, 6785/1605 sayılı İmar Kanununun 29 uncu maddesi ile anılan Yönetmeliğin 3.04 maddesinin 2 nci fıkrasında; imar planlarının açıklığı ilkesi nedeniyle, onanarak kesinleşen planların, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelere, dışında ise, valiliklere geldiği tarihten itibaren 15 gün içinde bir ay süreyle asılması ve durumun ilan yoluyla duyurulması öngörülmüş ise de, ülkemizde bütün vatandaşların ve kamu kurum ve kuruluşlarının bu durumu izledikleri iddia edilemez.
Halbuki, planların kesinleştiğinin duyurulması, plana karşı gerektiğinde idarî yargı organlarına ilgilerinin başvurma hakkını sağlar. Kesinleşen imar planlarına karşı yapılacak bu başvuruların, 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu uyarınca, ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde yapılması gerekir.
Yürürlükten kaldırılan kısım:
Bu nedenle;
a) İmar planlarının hazırlanması ve aşamasında, Hazineye ait arazi ve arsaların Bakanlığımız hizmetleri için gerekli olan (ihtiyaç duyulan) alanlara ayrılmasını sağlamak üzere, belediyesine resmen talepte bulunulması,
b) İmar planlarının duyuru yerlerinde askıya çıkarılması ve halka duyurulmasının izlenmesi amacıyla, haftada en az bir defa, belediye duyuru yerinin millî emlâk servisinden görevlendirilecek bir personel tarafından kontrol edilerek, düzenlenecek tutanağın ayrı bir dosyada muhafaza edilmesi,
c) Planın duyuru süresi içerisinde, Hazine menfaati bulunduğu hallerde, Hazine arsa ve arazilerini ilgilendiren imar planlarına karşı, süresi içerisinde idarî mahkemelere müracaat edilmesi üzerinde titizlikle durulması,
Uygun görülmüştür.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.
BAKAN ADINA, Oktay ŞATIROĞLU, Millî Emlâk Genel Müdürü
DAĞITIM: Gereği İçin: – Valiliklere, – Kaymakamlıklara.
Bir Cevap Yazın